Bu içerikte, insan sağlığına yönelik yapmış olduğu çok sayıda keşifle, adının altın harflerle yazılması gereken Maurice Hilleman isimli bir bilim insanından bahsedeceğiz. Peki Hilleman’ı bu kadar önemli yapan neydi?
Şimdilerde tüm çocukların, doğumdan itibaren sırasıyla olduğu bazı aşılara her birimiz aşağı yukarı hakimiz. Bu aşılar, olası rahatsızlıklarla karşı karşıya kalmamamız noktasında ise bir hayli önemli.
Peki eskiden binlerce insanın yaşamını yitirmesine sebep olan bazı hastalıklara şimdilerde yakalanmıyor oluşumuzu Hilleman’a borçlu olduğumuzu söylesek?
Maurice Hilleman’ın insan yaşamını büyük oranda etkileyecek keşifleri, henüz üniversite çağındayken başladı.
Chicago Üniversitesinde viroloji okuyan Hilleman, ilk olarak Chlamydia trachomatis isimli bakterilerin neden olduğu Klamidya hastalığına çareler aradı. Çok geçmeden bu rahatsızlığa yönelik büyük bir keşifle adını duyurmayı başardı.
Birkaç yıl sonra üniversitede eğitimine devam etmek yerine, ilaç üretim alanına geçiş yaptı ve bir ilaç firmasında çalışmaya başladı. Bu esnada II. Dünya Savaşı patlak vermişti ve Amerikalı askerler, sivrisinek ısırıklarıyla yayılan ve çeşitli beyin hasarlarına sebebiyet veren bir virüsten muzdaripti.
Bir şeyler yapması gerektiğini düşünen Hilleman, Japon Ensefaliti adı verilen bu hastalığa karşı bir aşı geliştirdi ve çok sayıda askerin hayatını kurtardı.
Ayrıca bu bilim insanı, Asya gribinin yayılmaya başladığı dönemde de bu salgına kayıtsız kalmadı. Meslektaşlarını bir araya topladı ve Klamidya ile Japon Ensefaliti hastalıklarına nasıl çare bulduysa, Asya gribi için de bir aşı geliştirebileceklerini düşündü. Hilleman, uzun uğraşlar sonucu bunu da başardı.
Çok geçmeden Hilleman’ın kızı, kabakulak hastalığına yakalandı ve onu bir an önce iyileştirmenin çarelerini arayan bilim insanı, kızının sümük ve tükürük örneklerini alarak laboratuvarda incelemeye başladı.
O dönemde kabakulak, yaklaşık 70 bin Amerikalının hayatını kaybetmesine neden olmuştu.
Hilleman’ın işi bu sefer o kadar da kolay olmadı ancak onlarca deneyin sonunda bu aşı çalışmasında da başarılı oldu. Ürettiği aşıyı kızının üzerinde deneyerek olumlu sonuçlar aldı ve o dönemde bir milyondan fazla insanın hayatını kurtardı.
Bu bilim insanının insan sağlığına katkıları yalnızca bunlarla sınırlı değil. Toplamda 14 farklı aşı geliştirmeyi başaran Hilleman; kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, menenjit, hepatit A, hepatit B ve kalıcı inflüenza rahatsızlıklarını, geliştirdiği aşılar sayesinde rafa kaldırmayı başardı.
Aslında bugün adı geçen bu hastalıklarla boğuşmuyorsak, Maurice Hilleman sayesinde. Böylesine büyük başarılara imza atan ve her yıl yaklaşık 8 milyon insanın hayatını kurtaran bu ismi neden tanımıyoruz ve takdir etmeye devam etmiyoruz, oldukça büyük bir soru işareti.