İstanbul’dan Uludağ’ın görülmesi üzerine sosyal medyada tartışmalar devam ediyor. Düz dünyacılara göre bu durum gezegenimizin düz olduğunun kanıtı. Gerçek ise daha farklı.
Bayram tatili devlet kurumları ve pek çok özel sektör çalışanı için dokuz güne çıktı ve insanlar da bu tatili fırsat bilerek İstanbul’dan ayrıldı. Sonrasında İstanbul’daki hava kirliliği azaldı ve şehrin önemli bir kısmından Bursa’da bulunan Uludağ görülebildi. Bunun üzerine düz dünyacılar, “Dünya düz olmasaydı Uludağ’ı göremeyeceğimizi” iddia etti.
Normal şartlar altında bir iddiayı ortaya atan kanıtlamakla yükümlüdür ancak bu seferlik biz neden bu iddianın doğru olmadığını açıklayalım. Dünya neden düz değildir ve neden Uludağ’ı görmeyi başardık?
Paylaşıma bir bakalım:
Öncelikle biraz geometri çalışmamız gerekiyor.
Çok karmaşık olmayacak, yapacaklarımız çok basit. Birazcık teğet birazcık da Pisagor teoremi bize yeter. Herhangi bir çembere (ya da daireye, küreye) tek bir noktadan değen doğruya teğet adı verilir. Teğetin kesişme noktasından çemberin merkezine çekilen doğru her zaman için teğete diktir.
Gelelim ikinci noktaya yani Pisagor teoremine. Bir dik üçgende, kısa kenarların uzunluklarının karelerinin toplamı uzun kenarın karesine eşittir. Rakım 0 olan yeri kısa kenar, dağın zirvesini uzun kenar olarak alırsak dağı ne mesafeden görebileceğimizi de anlarız. Burada gözlemcinin de (videoyu çeken kişi) deniz seviyesinde olmadığına dikkat çekelim.
Peki ya Uludağ’ın mesafesi
Dünya’nın yarıçapı ortalama 6378 kilometredir. Uludağ ise İstanbul’a ortalama 120 kilometre uzaklıkta. Rakamları yerine koyduğumuzda ise Uludağ’ın zirvesi, etrafta engel olacak başka bir yapı yoksa tam olarak 180 bin 30 metre mesafeden görülebiliyor. Bu da Uludağ’ın temiz ve açık havada görülebileceği, dünyanın düz olmasına gerek olmadığını gösteriyor.
Öte yandan bu tür paylaşımlara çok da ehemmiyet göstermemek gerekiyor. Zira bahsedilen 200 kilometre de kara yoluyla 200 kilometre. Dünya düz olunca ışık ışınları neden karayoluyla yayılıyor o konuda bir açıklama bulunmuyor.