Birçoğumuz gecenin bir yarısı uykuya dalmadan önce bir şeyler atıştırma eğilimindeyiz. Hatta bu, bir süre sonra alışkanlık hâline geldiği için sürekli acıkabiliyoruz bile.
Peki gece yarısı yemek yeme alışkanlığının temelinde yatan sebebi hiç düşündünüz mü?
Bu davranış da tıpkı diğer davranışlar gibi sebepsiz değil!
Gece yeme sendromu, gün içinde yeterli beslenmeye rağmen geceleri sürekli olarak yemek yeme isteği duyan bireylerin yaşadığı bir yeme bozukluğudur.
Özellikle akşam yemeğinden sonra, uykuya dalmakta zorluk çeken veya gece uykusu sırasında sık sık uyanan kişilerde bu durum daha belirgin hâle gelir. Uzmanlar, bu sendromun fiziksel ve ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekiyor.
Gece yeme sendromunun en yaygın belirtileri arasında ise geceleri yemek yemek için uyanma isteği, uykusuzluk, yüksek kalori alımı ve gün içinde iştah azalması yer alıyor. Bu sendroma sahip kişiler, genellikle gece yemeklerinin günlük kalori alımının %25’inden fazlasını oluşturuyor.
Bu kişiler, yemek yemeden uykuya dalamayacağını düşünüyor.
Bunların yanı sıra, gece yeme sendromu yaşayan kişilerde depresyon ve anksiyete gibi zihinsel sağlık sorunları da sık görülüyor. Bu bireyler, yeme davranışları üzerinde kontrol kaybı hissi yaşayabilir, bu da onları daha da kötü hissettirebilir. Yani, bu alışkanlığın altında bir alışkanlıktan ziyade duygusal sebepler de bulunuyor.
Tabii ki bu durumu tek bir sebebe bağlamak doğru olmaz. Gariptir ki bu durumun, genetik yatkınlıkla ilişkili olabileceği düşünülüyor. Bazı ailelerde daha sık görülen bu sendrom, genetik faktörlerin etkisini de gözler önüne seriyor.
Bunun yanında kısıtlayıcı diyetler de sizi bu alışkanlığa sürükleyebilir, aman dikkat!