Bazı evcil hayvan sahiplerinin onlarla iletişim kurabilmeleri için renkli ve sesli konuşma butonları kullandıklarını görmüşsünüzdür. “Mama”, “Otur”, “Bekle” ve “Kokla” gibi kelimeleri evcil hayvanların kullanması için kaydettiğimiz bu sesli butonların işe yarayıp yaramadıklarına bakacağız.
Tarihte ilk evcilleştiren hayvan olan köpekler ve akabinde en yakın dostlarımızdan biri olan kediler, pek çok hayvanseverin sahiplendiği ve beraber yaşamaktan mutluluk duyduğu hayvanlar arasında. Bu patili dostlarımız duygusal canlılar oldukları için sahipleriyle derin bir bağ kurabiliyorlar.
Onlarla iletişim kurabilmenin pek çok farklı yolu var ve bazen “Keşke konuşabilselerdi!” diyebiliyoruz. Bu noktada sesli komut butonları, bu ihtiyacımızı tam olarak karşılamasa da bazen efektif olabiliyor. Peki gerçekten bu butonlar işe yarıyor mu?
İlk olarak köpek butonlarının nasıl çalıştığına bakalım.
Köpek butonlarının çalışma mantıkları aslında çok basit. Butonlara, köpeğimizin uymasını istediğimiz komutu sesli olarak kaydediyoruz ve düğmeye her bastığımızda kaydettiğimiz ses çalınıyor. Bu butonlar genellikle yuvarlak, renkli ve köpeklerin dikkatini çekebilen biçimlerde oluyorlar.
Elbette hiçbir köpek bu komutları kendiliğinden öğrenmez. Köpek sahiplerinin çeşitli oyuncaklar ve ödül mamaları ile köpeklerini eğitmesi gerekiyor. Köpeklerin komutları öğrenmesi, köpeğin cinsinden tutun da köpek sahibinin istikrarına kadar çeşitli etmenlere sahip.
Bu konuda sosyal medyada viral olan ve pek çok kişinin dikkatini çekmeyi başaran köpek: Bunny
- Eğer video açılmazsa buraya tıklayabilirsiniz.
TikTok’un konuşan köpeği olarak tanınan Bunny isimli bir köpek, çoban köpeği ve Kaniş cinsinin karışımı olan bir Sheepadoodle.
Bunny, pek çok komutu algılayabiliyor ve hatta sahibi Alexis Devine ile iletişime geçebildiği görülüyor. Bunny’nin birden fazla sesli butonu var ve Devine ile bu butonlar sayesinde konuşabiliyor.
Alexis Devine, Bunny’yi sahiplenmeden önce köpek eğitimi ve iletişimi üzerine araştırmalar yaptı ve o dönem konuşma terapisi üzerine çeşitli çalışmalar ile ilgilenen Christina Hunger’ın sosyal medya hesaplarıyla karşılaştı.
Hunger, kendi köpeği Stella’nın kelime dağarcığının nasıl geliştiği ve genişlediğini gösteren paylaşımlar yaptı ve kısa sürede Devine’ın dikkatini çekti.
Christina Hunger, Stella’yı 2018’de sahiplendiğinde dikkatini çeken bir durum ile karşılaşıyor.
Hunger, Stella’yı henüz yavru iken sahipleniyor. Sahiplendikten sonra köpeğinin hareketlerini gözlemleyen Hunger, Stella’nın iletişim becerileri ile yürümeye başlayan çocukların becerileri arasında büyük bir benzerlik olduğunu fark ediyor.
Yürümeye yeni başlayan çocukların kelime dağarcıkları elbette kısıtlı. Çocukları, kelimeleri sesli söylemeye başlamadan evvel jest ve mimiklerimizi algılıyorlar ve Hunger, yavru köpeklerin de kelimeleri bu şekilde öğrenebileceklerini düşünüp Stella’yı eğitmeye başlıyor. Tabii konuşma terapisti olan Hunger’ın bu konuda mesleğinin büyük bir katkısı var.
50’den fazla kelimeyi algılayabilen köpek: Stella
Hunger, Stella’yı eğitirken vermek istediği komutu söylüyor ve hemen ardından ilgili konuşma butonuna basıyor. Tabii bu butonlar kendi köpeğinin erişebileceği ve dikkatini çekebileceği yerlere konumlandırılmış durumda. Verdiği eğitimden sonra Stella, 50’den fazla kelime öğrendi ve Hunger’a istediği şeyi ilgili butona basarak söyleyebiliyor.
Peki Hunger bunu nasıl başardı?
Christina Hunger, birkaç yıl boyunca konuşma becerisi kazanmakta zorlanan çocuklar için AAC teknolojisine başvurdu. Bu teknolojiye sahip cihazlar, özellikle nesneleri tanıyan ama konuşmakta zorlanan çocukların konuşabilmesi için kullanılıyor. Çeşitli görsellere dokununca görselin ne olduğu sesli olarak yanıtlanıyor ve çocuklar bu şekilde yeni kelimeler öğrenebiliyor.
Hunger, bu yöntemi yavru köpekler üzerinde denemek istedi. Ona göre çocuklar da ilk başta konuşma yetisine sahip değilken köpekler de aynı durumdan muzdarip. Neden denenmesin ki?
Yalnızca köpeklerin değil, kedilerin de bizimle gerçekten iletişime geçip geçmedikleri ise merak konusu.
Şimdi ise kedileri ele alalım. İnsanların binlerce yıllık dostu olan kediler, her ne kadar halk arasında bazı insanlar tarafından nankör olarak bilinseler de onların bu ithamını görmezden geliyoruz ve özellikle Webtekno ekibi olarak kedileri çok seviyoruz.
Vahşi yaşamdan evimizdeki koltuklara yerleşen ve can dostumuz olan kedilerin belirli hareketleri, bize bazı duygularını anlatır. Örneğin gözlerini yavaşça kırpmaları, bize sessizce “Seni seviyorum.” dediklerini ve ayrıca kuyruklarıyla beraber patilerini saklamaları, bir tehlike gördüklerini gösterir.
Bu tür ikonik kedi hareketlerini pek çoğumuz biliyorduk ancak yapılan bazı araştırmalarda, kedilerin özellikle sahipleriyle iletişime geçebildikleri görüldü.
Animal Cognition dergisinde yayımlanan makaleye göre kediler, belirli bir ses tonunda konuşulduğunda söylenilen şeyleri anlayabiliyor ve tepki verebiliyor. Fransa’da yapılan bu çalışma ile ilgili yazılı makaleye buradan ulaşabilirsiniz.
Kediler genellikle tiz ve tekrarlayan sesler çıkarırlar. Kedi seven pek çok insan ister uzun bir süredir kedi sahiplenmiş olsun, ister bir sokak kedisi görmüş olsun; kedileri ister istemez tiz bir ses ile sevebiliyor. Tıpkı bir bebek severmiş gibi tatlı bir şekilde konuşmamız gerekiyor.
Yukarıda bahsettiğimiz makalede kedilerin ne dediğimizi anlamaları için biraz da onların dilinden konuşmamız gerekiyor. Yetişkin bir bireyle konuşurkenki ses tonumuz ile normalden biraz daha tiz bir şekilde çıkardığımız sesleri ayırt edebilen kediler, öncelikle sahiplerinin seslerini kavrayıp onlara tepki veriyorlar. Ayrıca kedilerle her ne kadar köpeklere göre daha az popüler olsalar da sesli butonlar ile konuşabilmek mümkün.
TikTok’ta ünlenen ve tıpkı bir insan gibi kısa tepkiler veren turuncu kedi: Cooter
- Video açılmazsa buraya tıklayabilirsiniz.
TikToker Mason Adams, uzun yıllardır kedisi Cooter ile birlikte yaşıyordu. Kedisi ile tıpkı yetişkin bir birey ile konuşuyormuş gibi sohbet ediyor ve kedisinin miyavlamasını bir diyalog hâline getiriyor.
Tabii ki bunu esprili bir şekilde yapıyor ancak Cooter’dan da gördüğümüz üzere kediler, söylediğimiz şeylere apaçık bir şekilde tepki verebiliyor.
Şimdi konumuza dönelim. Köpekler bu iletişim şekli ile bizimle konuşabilir mi?
Pensilvanya Üniversitesinde doktora yaptıktan sonra araştırmacı kimliği ile Working Dog Center’da çalışmalara başlayan Clara Wilson, bu konuda herkesin anlayabileceği bir dilde açıklama yapıyor. Wilson’a göre köpekler, nesneleri ve kişinin hareketlerinin eşleştirip jest ve mimiklere anlam yüklüyor.
Bizim her hareketimizi çıkardığımız sesler ile birleştiren köpekler, bunları anlamlandırmaya çalışıyor ve ortaya komutları hemen öğrenen köpekler çıkıyor. Yani beden dili bu konuda önemli bir rol oynuyor.
Köpeklerin komutları öğrenmesindeki bir diğer büyük etmen ise Edimsel Koşullanma. Bu koşullanma türünde ödül ve ceza sistemi uygulanıyor; köpeklerin verilen komuta uyması sonucunda ödül, uymaması sonucunda da ceza veriliyor. Tabii bu cezalar hatırlatıcı, uyarıcı ve zararsız cezalar oluyor.
Masum Bir Bakıştan Fazlası: Kediler ve Köpekler Üzgün Olduğumuzu Hissedip Bizi Teselli Etmeye Çalışabilir mi?
Kedilerle ilgili yapılan araştırmalar biraz kısıtlı ancak köpeklerin sahipleriyle iletişime geçebildikleri aşikâr. Sonuç olarak köpeklerin butonlar sayesinde bizimle iletişime geçebilmeleri için öncelikle beden dilimizi etkili kullanmamız gerekiyor.
İçeriğimizde daha önce bahsettiğimiz gibi; köpeğin cinsi, motivasyonu, yaşam koşulları ve sahibinin bu konuda istekli olması oldukça önemli.