Özellikle erkeklerde intihar girişimi kadınlara oranla daha çok ölümle sonuçlanıyor. Bazı araştırmalar bu oranın dört katına kadar çıkabileceğini gösteriyor.
Günümüzde dünya genelinde intihardan ölen kişi sayısı, cinayetten ölen kişi sayısını geçmiş durumda. İntihar verileri bu kadar yüksekken bazı araştırmalarda ilginç olan bir veri daha var:
Kadınların intihar girişimleri daha fazla olmasına rağmen erkeklerin intihardan dolayı ölme oranları kadınlardan neredeyse dört kat daha fazla. Araştırmalar sonucunda bu durumun oluşmasının birkaç nedeni olabileceği bulunmuş.
İlk nedeninin intihar etmek için kullanılan yöntemle alakalı olduğu düşünülüyor.
Araştırmalarda erkeklerin, intihar girişiminde bulunurken daha çok ateşli silahlar ve kendini asma yöntemlerini tercih ettikleri; kadınların ise ilaç kullandıkları bulunmuş. Erkeklerin kullandıkları yöntemlerin daha ölümcül olmasından dolayı aradaki oranın bu kadar yüksek olabileceği düşünülüyor.
Bu teori biraz da psikolojik sağlıkla ilgili.
Araştırmalarda erkeklerin ve kadınların intihar girişiminde bulunma nedenlerinin de farklı olduğu farkedilmiş. Örneğin erkekler için işsizlik, emeklilik, intihar araçlarına erişim önemli risk faktörleri arasında bulunurken kadınlar için ise yeme bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, bipolar bozukluk, flört şiddetine maruz kalma, depresif belirtiler, kişiler arası sorunlar gibi psikolojik sorunlar dışında önemli bir risk faktörü bulunamamış.
Bu teoride ayrıca; erkeklerin gerçekten ölmek istedikleri için intihar ettiği kadınların ise bir yardım arayışı, sosyal çevrelerini değiştirme isteğinden dolayı intihar girişiminde bulunduğu düşünülüyor. Bunun da arka planında intihar girişimin psikolojik bozukluğun hangi evresinde olduğuyla ilgili olabileceği vurgulanmış. Örneğin kadınlar psikolojik sorunların henüz başlangıcında intihar girişiminde bulunurken erkekler ise bozukluk iyice ilerledikten sonra bu girişimde bulunabiliyorlar.
Bu teori kulağa biraz absürt gelebilir.
Bu teoriye erkekler kadınlardan daha fazla ölme isteğine sahipler hatta intihar davranışını daha “erkeksi” olarak da görüyorlar. Bu yüzden kadınlar kendilerine zarar vermekte erkeklerden daha isteksiz davranabiliyorlar.
Erkekler aile desteğinden yoksun kalıyor olabilir!
Birçok araştırma aile desteğinin intihar davranışını azalttığını göstermiş. Genel olarak kadınların daha zayıf ve savunmasız olduğunun düşünülmesi onlara aile tarafından verilen desteği arttırıyor olabilir. Erkeklerin kadınlar kadar aile desteği alamaması, bundan mahrum bırakılmaları bu teorinin asıl odaklandığı nokta.
Erkeklik gururu burada da erkekler için olumsuz bir etki yapıyor olabilir.
Bu teoriye göre özellikle genç erkekler, “erkeklik gururundan” dolayı “intihar etmeyi bile beceremiyorum” gibi bir his yaşamamak ya da bu cümleyi başkalarından duyup maruz kalmamak için intihar girişimini ölümle sonuçlanacak şekilde ayarlıyor olabilirler.
Madde bağımlılığı burada da olumsuz bir etki yapıyor.
Araştırma sonuçları intihar davranışı ile madde bağımlılığı arasında yüksek bir korelasyon bulmuşlar. Madde bağımlılığı davranışı kadınlara oranla erkekler arasında daha yaygın. Bu da erkeklerdeki yüksek oranlı intihar davranışının nedenlerinden biri olabilir.
Erkeklere biçilen toplumsal rollerin ağırlığı erkeklerde stresi artırıyor olabilir.
Bu teoriye göre Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ve gelişmemiş ülkelerde, gelişmiş ülkelere kıyasla toplum yapısında ataerkil sistem daha çok hakimdir. Ataerkil sistem ise erkekler üzerindeki baskı ve sorumluluğu ona aileyi geçindirme görevi yükleyerek artırır. Bu durum da intiharın birincil sebeplerinden olan kaygı ve stresi artırıp intihara sürüklüyor olabilir.