Ankara’da plastik cerrah olarak çalışan Dr. Emin Tuncay Üstüner’in söylediğine göre yer çekiminin saçlı deride neden olduğu aşağı doğru kuvvet, erkeklerde kelliğe büyük oranda etki ediyor. İyi de nasıl?
Saç dökülmesini birçok faktöre bağlayabiliriz. Kimi mühendislik fakültesine bağlar, kimi erken yaşta çalışmaya, kimi genetiğe… Elbette bunların hepsi strese, sağlıksız beslenmeye ya da genlere bağlı olarak doğru olabilir fakat bir faktör daha var: Yer çekimi.
“Yer çekiminin saç dökülmesinde nasıl bir etkisi olabilir ki?” diyorsanız Türk plastik cerrahı Dr. Emin Tuncay Üstüner’in ilginç teorisine göz atalım.
DHT hormonu, kafada saç dökülmesine yol açarken vücudun diğer bölgelerinde kıllanmayı artırıyor.
Çalışmalar, kafa derisinin kelleşen bölgelerinde “dihidrotestosteron (DHT)” adı verilen güçlü bir testosteron formunda artış olduğunu ve testosteronun saç dökülmesini yavaşlatan DHT’ye dönüşümünü engelleyen birçok ilacın bulunduğunu gösteriyor.
Saçlı deride DHT, saç köklerinin incelmesine neden olıyor fakat koltuk altı ya da genital bölge gibi vücudun diğer kıllı bölgelerinde DHT ve diğer “erkek hormonları” kıl köklerinin kalınlaşmasını sağlıyor. Hâl böyle olunca kafa derisindeki kıllarda neden tam tersi bir durum olduğu sorusu akıllara geliyor.
Dr. Emin Tuncay Üstüner’in iddiasına göre saç derisinin saç folikülleri üzerindeki ağırlığına ilişkin “yer çekimi teorisi”nde cevabı buluyoruz.
Gençlikte, kafa derisinin altında yeterli yağ dokusu var ve saç köklerindeki baskıyı tamponluyor. Böylece kendini nemli tutabiliyor. Ancak yaşlandıkça cilt ve deri altı yağları inceliyor ve saç kökleri üzerindeki baskı artıyor.
Testosteron da deri altı yağının incelmesine katkıda bulunuyor. Tamponlama azaldıkça saç folikülünün daha yüksek basınca karşı mücadele etmesi gerekiyor ve normal bir büyüme sağlamak için daha fazla testosteron gerekiyor.
Bu gereksinim, kafa derisinde DHT’nin birikmesine yol açarak deri altı yağının daha fazla aşınmasına ve kısır döngüye girmesine sebep oluyor. Yani DHT’ye karşılık saç büyüme döngüsü hızlanıyor fakat artan baskının üstesinden gelmek için yeterli olmuyor. Saç folikülü zamanla küçülüyor ve bu da saç dökülmesinin giderek artmasına neden oluyor.
Yer çekimi bunun neresinde?
Bu teoriye göre eğer saç dökülmesinin sebebi, saç derisinin ağırlığının ortaya çıkardığı basınç ise o zaman kafanın üst kısmında saç dökülmesi olması gerekir. Ki öyle oluyor. Bireysel olarak saç dökülme farklılıkları, kafa derisi basıncındaki değişiklikleri yansıtan kafa şeklindeki farklılıklardan etkileniyor.
Yüzdeki yumuşak dokunun ağırlığı, kafa derisinin ön kısmındaki baskıyı artırarak o kısımdaki saç dökülmesine katkıda bulunuyor. Öte yandan kulaklar, yer çekiminin kafa derisi üzerindeki etkilerine direnerek kafanın yanlarındaki saç dökülmesini azaltıyor. Üstüner’in söylediğine göre tüm bunlar saç dökülmesi ve yer çekimi arasındaki ilişkiyi açıklıyor.
Her ne kadar bu konuda çok daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa da henüz DHT’nin bilinen işlevine zıt bir işlev atfetmeden saç dökülmesinin tatmin edici bir açıklaması yapılamadı. Ancak şunu net bir şekilde söyleyebiliriz ki kafa derisindeki DHT seviyelerindeki artış, doğrudan genler tarafından belirlenen bir şey değil.
