Kalp krizi, her yaş grubu için korkutucu olsa da eskiye nazaran gençlerde ve çocuklarda görülme oranı yükseldi. Biz de bu içeriğimizde çocuk yaşta kalp krizinin nedenlerini, belirtilerini ve önüne geçmek için neler yapılabileceğini, doktorlardan aldığımız bilgiler ışığında aktardık.
Kalbimiz, devamlı kan pompalar. Vücudumuzdaki hücrelerin besin ve oksijen ihtiyaçlarının karşılanması, organların ve dokuların görevlerini yerine getirebilmeleri için çok önemlidir. Bu nedenle kalp, hepimizin bildiği üzere hayati bir organdır ve kan, kalbe pompalanamadığı durumda kalp krizi ortaya çıkar.
Önceden kalp krizi yaşlılıkla ilişkilendirilse de ne yazık ki artık kalp krizinin görülme yaşı epey düştü. Hatta çocuklukta görülen ani ölümlerin çoğunun sebebi kalp hastalıklarından kaynaklanıyor. Peki çocukların kalp krizi geçirme nedenleri tam olarak neler?
Çocuklarda görülen kalp krizinin nedenleri, yaş grubuna göre değişiklik gösterebiliyor.
Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk’in söylediğine göre iki yaşın altındaki çocuklarda daha çok, kalple alakalı yapısal bozukluklar görülebiliyor. Sonrasında ise kalp kasının zayıfladığı ya da kalınlaştığı durumlar, ritim bozuklukları ve genetik hastalıklar ortaya çıkabiliyor.
Doğuştan kalp anormalliği olan çocuklarda kontrollerin aksatılması, kalp krizi riskini artırabilir.
Eğer bir çocuğun doğuştan gelen kalp anormalliği, kalp ve damar yapılarındaki anatomik bozukluklar varsa kalp hastalığı kontrollerinin düzenli bir şekilde mutlaka yapılması gerekir.
Ayrıca birinci derece yakın ailede kalp hastalığı veya kalp krizi geçmişi olan varsa, ailede ve çocukta kan yağları yüksekse (trigliserid, kolesterol) bu da çocuklarda kalp krizi görülme riskini artırabilir. Rutin kontroller bu bağlamda hayati önem taşır.
Genç sporcular ekstra dikkat etmeli.
Anormal bir gen nedeniyle çocuğun kalp kası kalınlaşabilir ve kan pompalamak için çok çalışmaya zorlanır. Zamanla düzensiz bir kalp ritmi gelişir. “Hipertrofik kardiyomiyopati” adı verilen bu durum, çocuk ve genç sporcularda kalp sebepli ani ölüme neden olabilir. Bunun için çocukların herhangi bir spora başlamadan önce kalp kontrollerinin yapılmasında fayda var.
Vücudun bağışıklık sistemi de kalp kasına zarar verebilir.
Bazı çocuklarda viral bir enfeksiyona, soğuk algınlığına, rinovirüse, enterovirüse ya da koronavirüse karşı nadir bir bağışıklık tepkisi olan miyokardit (bir tür kalp kası iltihabı) gelişebilir.
Bu, her yıl, yaklaşık yüz bin çocuktan bir veya ikisinde görülür. Bağışıklık sistemi enfeksiyonla mücadele etmeye çalışırken kalbe zarar verebilir ve maalesef ani ölümle sonuçlanabilir.
Beslenme şeklinin kalp krizi üzerindeki rolü azımsanamayacak derecede fazla.
Ülkemiz için dikkat çeken bir veriye göre kalp krizinden kaynaklı ölümlerin en çok görüldüğü bölge Karadeniz, en az görüldüğü bölge ise Akdeniz. Peki bu veriler bize ne anlatıyor? Beslenme şeklindeki farklılıklar. Tereyağı gibi hayvansal gıdaların ve katı yağların, bu yağlarla yapılan kızartma ve et ürünlerinin en çok tüketildiği bölge olan Karadeniz’e karşı; zeytinyağı ve sebze ürünlerinin en çok tüketildiği bölge Akdeniz.
Ayrıca rafine ürünlerin en çok tüketildiği sanayileşmiş ülkelerde hızla arttığı saptanan kalp hastalıkları da bir diğer kanıt. İşte tüm bu işaretler, dengesiz ve kötü beslenmenin kalp hastalıklarının temel nedenlerinden biri olduğunu gösteriyor. Çocukları bilinçli beslemediğimiz takdirde erken yaşta kalp krizi görülebiliyor.
Çocuk yaşta kalp krizine sebep olan diğer nedenler ise şu şekilde:
- Ciddi kansızlık
- Genetik olarak geçen Akdeniz anemisi
- Egzersiz gibi kalp kasının oksijen gereksinimini artıran durumlarda beslenme bozukluğunun belirginleşmesi
Peki bir çocuğun kalp krizi geçirip geçirmediğini nasıl anlarız?
- Göğüs ağrısı
- Egzersiz sırasında bayılma
- Hızlı nefes alıp verme
- İştahsızlık
- Ritim bozukluğu
- Nefes darlığı
- Sol kolda ağrı
Çocuklarda kalp krizinin önüne nasıl geçilir?
- Besleyici gıdalar, meyve ve sebzelerle dengelenmiş öğünler yemek.
- Günlük otuz dakikalık fiziksel aktivite yapmak.
- İyi bir uyku düzeni kurmak.
- Yıllık muayeneye gitmek.
- Aile geçmişinde kalp hastalığının olup olmadığını öğrenmek.
