Docomo, Meiji Üniversitesi ve H2L ile birlikte üzerinde çalıştıkları insan geliştirme platfromunu, tat paylaşım teknolojisi ile birlikte duyurdu. Böylece bir şeyin tadını başkalarıyla paylaşmak mümkün olabilecek.
Sosyal medyada irili ufaklı yüzlerce yemek sayfası bulunuyor. Ayrıca yemek sipariş etmek için de pek çok farklı uygulama mevcut. Hepsinin ortak özelliği ise yemekleri sadece görebilmemiz ve o yemekler ya da mekânlar hakkında yazılı yorumlara ulaşabilmemiz. Yani en önemli nokta olan yemeğin lezzetine hiçbir şekilde yemeden ulaşamıyoruz. Docomo’nun yeni teknolojisi ile gelecekte, yemeklerin tadını da daha mekânlara gitmeden test edebilmemiz mümkün olabilir.
Docomo’nun Meiji Üniversitesi ve H2L ile birlikte geliştirdiği yeni teknolojiler, gelecekte hayatlarımızın ne kadar değişebileceğine dair oldukça dikkat çekici bir öngösterim sunuyor. Geliştirilen sistem bir çeşit platform ve farklı uygulamalara da izin vermesi bekleniyor. Sistemin özelliği ise algısal paradigmalarımızı değiştirebilmesi.
Dünyada bir ilk oldu
Tat paylaşımı örneğinde sistem bir sensör ve geliştirme platform sayacından oluşuyor. Sayacın amacı bireylerin tat algılarını anlayabilmekten sistemin son parçası olan sürücü ise bu tatları başkalarının da deneyimleyebileceği hâle getiriyor. Tat algımızda görevli olan yaklaşık 25 veri noktası üzerinden yapılan incelemeler ile tadın tam olarak nasıl algılandığı ortaya çıkarılıyor. Sonra da aynı algı, başka bir kişinin beyninde oluşturulabiliyor.
Geliştirilen sistem 20 temel sıvının ve özel yemek bazlarının sayesinde beş temel tat olan acı, ekşi, tatlı, tuzlu ve umamiyi oluşturabiliyor. Böylece çeşitli özgün tatların da daha açık bir şekilde algılanabilmesinin önünü açıyor. Teknolojinin ne zaman yaygın şekilde kullanılabilir olacağı ise bilinmiyor.
Kaynak :
https://interestingengineering.com/innovation/docomo-unveils-taste-sharing-tech-and-a-human-augmentation-platform