Dizi ve film sahnelerinde hep gördüğümüz bir şey var: Sarhoş bir kişinin unutamadığı aşkına açılması ya da aşırı dürüst davranması. Peki bu durum sahiden de böyle mi işliyor?
Fazla doz alkol almak, kişide istemsizce bazı davranışların ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
Dürüstlük de bu davranışların içinde olabilir mi?
Alkol, insanın olumlu ve olumsuz duyguları en yüksekte yaşamasına neden olabiliyor.
Bazı insanlar alkol aldığında hiç etkilenmezken bazı insanlar da tam tersine duygularını tavanda yaşıyor. Bir gülme krizi ya da dakikalar süren ağlama seansları… Herkeste durum farklıyken alkolün bu inişli çıkışlı duygularda etkisi gerçekten de var mı?
Bu konuyla ilgili yapılan bir araştırma, kişilerin alkol kullandıktan sonra daha sosyal ve dışadönük olduğunu gösteriyor. Alkol, insanı daha açık sözlü ve cesur yapabiliyor. Fakat bu durum, her zaman “gerçeği” yansıtmıyor. Nasıl mı?
Bazen abartılı davranışlar sergilememize neden olabiliyor.
Beynimizdeki prefrontal korteks ve amigdala üzerinde büyük etkisi olan alkol, kişinin kaygı durumunu minimuma indirerek büyük bir cesaret verebiliyor. Ama konu “dürüst” olmaksa, bu her zaman doğru olmayabiliyor. Çünkü alkol etkisi, anlık histeriye kapılmaya neden olabiliyor. Bu da kişinin dürüst değil, sadece cesur olmasını zorunlu kılabiliyor.
Bir kişi, alkolün etkisiyle cesur planlar yaparken ayıldığında bunu görmek imkânsızlaşır; çoğu zaman da verilen sözler hatırlanmaz. Duyguların yoğun yaşanması, kaygı düzeyinin azalmasıyla birlikte yargıların da hafiflemesi, dürüstlüğün bir simgesi değil.
Yani araştırma sonucuna baktığımızda alkol, insanları daha dürüst yapmıyor. Çünkü sarhoşken sarf edilen sözlerin çoğunluğu abartılı ve geçici, iniş çıkışlı duygulardan kaynaklanıyor olabilir.