İnsan, doğası gereği bazı şeyleri bilinçaltında tehlike olarak algılarken bazı şeyleri de tolere edebiliyor. Yaşanılan durumlar karşısında hiçbirimiz aynı tepkiyi vermiyoruz, bebeklikten ve hatta anne karnından itibaren yaşadığımız tüm deneyimler de bu tepkilerimizi ölçen birer etmen.
Korkularınızı şöyle bir aklınızdan geçirmenizi istiyoruz. Ne sizi çok korkutuyor? Yükseklik mi? Örümcek mi? Ya da bir trafik kazası?
Birçok korku deneyim yoluyla kazanılsa da hepsi için aynı şeyi söyleyemeyeceğiz. Hatta şaşırtıcı bir şey daha ekleyelim: Bazıları genetiğimize işlemiş!
Potansiyel tehlikelere karşı geliştirdiğimiz korku, hayatta kalma içgüdümüzü harekete geçiriyor.
Hayvanları aslında çok seven bir kişinin bir köpek saldırısına uğramasıyla artık köpeklere daha temkinli yaklaşması ya da sıcak bir kahvenin üzerine döküldüğünde artık sıcak içeceklere karşı daha korkulu yaklaşması sonradan kazanılan korkular arasında.
Ancak konuyla ilgili yapılan bilimsel araştırmalar, bazı korkularımızın doğuştan geldiğini gösteriyor. Yani, o durumla ilgili olumsuz bir deneyim yaşamasanız bile bu korkunuz size genetik olarak kodlanmış durumda.
Peki hangi korkular doğuştan geliyor?
Özellikle birçok insanda görülen ve akrofobi olarak bilinen yükseklik korkusu, doğuştan gelen korkuların başında. Çok yüksek bir binadan aşağıya bakamayanlardansanız, yüksek bir yere çıkarken ayaklarınız titriyorsa üzgünüz, sizde de akrofobi olabilir.
Korkuların bir kısmının genetik olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan da bu korkuların, güvenlik endişesinden kaynaklandığını söylüyor.
Çocuklar, anne babalarının korkularını modelliyor.
Her durum için geçerli olan modelleme, korkular için de geçerliliğini koruyor. Çocuklar, anne babanın korkularını da satın alıyorlar. Yükseklik korkusunun sebebi ise tam olarak bilinmiyor. Sadece çocuk, 0-6 yaş aralığına kadar aileden gördüğü korkuları, duyguları, tepkileri kendi içinde benimsiyor. Korkular da bunun yalnızca birisi.
Genetik yatkınlık ise yükseklik korkusunun birincil faktörü olarak görülüyor. Çoğu korku, deneyimlerle gelişse de hiç sonradan oluşan bir yükseklik korkusu yaşayan birine denk geldiniz mi?
Belki uçak kazası ya da türevi durumlar dışında bu neredeyse imkânsız. Ki bu örnekte de aslında yükseklikten değil, bir durum ya da kazadan korkma durumu söz konusu.
Doğuştan gelen korkulardan biri de yılan, böcek korkusu.
Frontiers in Psychology Dergisi’nde yayımlanan bir araştırmada bebeklere yılan fotoğrafları gösterildi. 6 aydan küçük bebeklerle yapılan bu araştırmada, bebeklerin bazılarının yılan fotoğrafına korku tepkisi geliştirdiği gözlemlendi.
Araştırma sonucunda, bu korkunun da tarihî dönemlerde atalarımızın hayatta kalma içgüdüsüyle verdiği tepkilerden dolayı evrimleşmiş olabileceği teorisi ortaya atıldı.
Ancak iyi haber: Yükseklik korkunuzu yenmek için birçok terapi ve tedavi yöntemleri geliştirildi. Doğuştan olsa da bu korkudan arınmanız mümkün!