Hepimiz çocukken yaz tatillerinin sonsuzmuş gibi geldiğini hatırlarız fakat yıllar geçtikçe zaman su gibi akıp gitmeye başlar. Peki, zaman algımız yaşlandıkça neden hızlanır?
Yaşınız geçtikçe kaç kere “Zaman uçup gidiyor.” cümlesini kurdunuz? Muhtemelen her gün bu sayınız artıyordur.
Çocukluk günlerimizdeki o hiç bitmeyecekmiş hissini geri almak mümkün değil ama en azından artık zamanın biz yaşlananlara hızlı geçtiğini anlayarak buna üzülmeyi bırakabiliriz.
Zaman algımız, beynimizin anıları nasıl işlediği ve sakladığıyla doğrudan ilişkili.
Çocukken beynimiz çok sayıda yeni deneyimle karşılaşıyor ve bu deneyimleri işlemek de zaman alıyor. Bu nedenle, zaman daha yavaş akar gibi hissettik. Ancak yaşlandıkça, beynimiz birçok deneyimi daha hızlı işliyor çünkü bu deneyimler tanıdık hâle geliyor ve daha önce benzerleri yaşanmıştır. Bu da aslında zamanın daha hızlı geçtiği hissini yaratıyor.
Rutine bağlıyoruz.
Yaşlandıkça, rutinlerimizin artması ve hayatımızın daha öngörülebilir hâle gelmesi zaman algımızı da etkiliyor. Beynimiz, tekrar eden olayları kaydetmede daha az enerji harcar duruma geliyor.
Her gün işe gitmek, aynı yollardan geçmek ve benzer aktiviteler yapmak, beynimizin bu anıları daha az dikkatle kaydetmesine neden oluyor. Bu yüzden de haftalar ve aylar göz açıp kapayıncaya kadar geçer gibi geliyor.
Peki, bu hızlanmış zaman algısını yavaşlatmak mümkün mü?
Evet, bilimsel stratejilerle zamanı daha dolu ve uzun hissedebiliriz. Yeni deneyimlerle beynimizi meşgul etmek yapılabileceklerin ilk sırasında. Yeni hobiler edinmek, yeni yerlere seyahat etmek veya yeni insanlarla tanışmak. Tüm bunlar beynimizin daha fazla dopamin salgılamasını sağlayacağı gibi yeni anıları da getireceğinden zaman algımızı yavaşlatır.
Mindfulness yani farkındalık pratiği de yaparak anı yaşamaya başlayabilirsiniz. Meditasyonla stres seviyeleri de düşeceğinden zaman algısına olumlu etki sağlamak mümkün.
Günlük tutmaya ne dersiniz? Her günün sonunda yaşadıklarınızı yazmak, günlerinizi daha dolu hissetmenizi sağlar. Bu hem geçmişe dönüp bakarken zamanın daha yavaş geçtiği hissini yaratır hem de günlük olayları daha dikkatle kaydetmenizi sağlar.
Fiziksel aktivite de dopamin seviyelerini artırıyor ve beynin genel işlevselliğini iyileştiriyor. Ayrıca düzenli egzersiz yaparak günlerinizi daha etkin kullanabilir hem vücut hem beyin sağlığınızı koruyabilirsiniz.
Unutmayın, zaman aslında sizin onu nasıl hissettiğinizle ilgili. Her anın tadını çıkarın ve yeni deneyimlerle hayatınızı zenginleştirin.