Yanlış Bilgilerin Virüs Gibi Yayıldığını Gösteren Araştırma

Yanlış bilgilerin âdeta bir virüs gibi hızla yayıldığı dikkatinizi çekmiştir. Peki, yapılan araştırmaların gerçekten de yanlış bilgilerin virüslerle benzer bir şekilde yayıldığını gösterdiğini söylesek? Gelin detayları anlatalım.


Doğruluğu şaibeli olan bilgiler, bir şekilde büyük bir hızla yayılmayı ve kitlelerin dikkatini çekmeyi başarıyor değil mi?

İlginçtir ki, yapılan araştırmalar viral bir hastalıkmışçasına yayılan yanlış bilgilerin gerçekten de virüslere benzer bir şekilde yayıldığını ortaya koydu.

Evet, yanlış bilginin yayılma hızı ve yöntemi bir patojenin bulaşma dinamikleriyle aynı!

Yanlış bilgilerin yayılımını anlamak için bilim insanları “SIR modeli” adı verilen bir model kullanıyorlar.

Basitçe açıklamak gerekirse, “Duyarlı-Enfekte-İyileşmiş” (Susceptible-Infectious-Recovered) anlamına gelen bu model, yanlış bilgiye maruz kalan, bu bilgiyle “enfekte” olan ve sonrasında da bağışıklık kazanan insanları temsil ediyor.

Bu model kapsamında yapılan araştırmalarda, sosyal medya ortamlarındaki yanlış bilgilerin tıpkı bir virüs gibi bireyden bireye yayıldığı, bazılarının enfekte olduğu, bazılarının bağışıklık kazandığı ve bazılarınınsa bilmeden bu bilgiyi başkalarına yaydığı prensibine dayanılıyor.

Yanlış bilgi ve virüslerin yayılma hızını karşılaştıran araştırmalar da bu hipotezi destekliyor.

Özellikle sosyal medya üzerinden yayılan yanlış bilginin R0 adı verilen temel üreme sayısının 1’in üzerinde olduğu gözlemleniyor.

Basitçe açıklamak gerekirse bu durum, yanlış bilginin sosyal medya platformlarında salgın benzeri bir hızla yayılma potansiyeline sahip olduğu anlamına geliyor.

Sosyal medya platformlarında yer alan bazı popüler kişilerin “süper yayıcı” olarak anılabilecek bir role sahip olduğu da ekleniyor.

Fenomen kişiliklerin yüz milyonlarca kişiye aynı anda ulaşabilme gücü olduğu için yanlış bilgilerin kısa sürede kitlelere ulaşmasının sağlandığı ve yayılma zincirinin hız kazandığı belirtiliyor.

Peki, bu virüs gibi yayılan yanlış bilgiye karşı ne yapılabilir? Araştırmacılar bu soruya da yanıt veriyor.

Bilim insanları, virüsle mücadelede olduğu gibi, yanlış bilgiyle mücadelede de aşı benzeri yöntemler geliştirmeye çalışıyorlar.

Üzerinde çalıştıkları bu konsepte psikolojik aşılama ya da “prebunking” (önleyici çürütme) deniliyor.

Bu yöntem ile, insanlara yanlış bilginin gelecekte nasıl ortaya çıkabileceği konusunda önceden bilgi vermek ve bu bilgiyi nasıl sorgulayacaklarını öğretmek amaçlanıyor.

Böylece insanların yanlış bilgiyle karşılaştıklarında, onun etkisine kapılmadan daha sağlıklı değerlendirme yapabilmelerini sağlamak hedefleniyor.

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

Yanlış Bilgiler Neden Doğru Bilgiden Çok Daha Hızlı Yayılıyor? (Her Gördüğünüze İnanmayın)

İnternetteki Yanlış Bilgilerden Kaçınmak İçin Kullanabileceğiniz Google Arama Özellikleri

Başa dön tuşu