Ortamların kilit soruları hâline gelen “Kim daha zeki?” veya “Ortalamadan daha zeki miyim?”, uzun uzadıya tartışılması mümkün olan konulardan. Eğer şimdiye kadar işin içinden çıkamadıysanız, bilimin elbette bu sorulara da bir cevabı var.
Her birimizin ilgi ve yetenekleri nasıl ki birbirinden farklıysa zekâ seviyelerimiz de aynı değişkenliğe sahip.
Peki, ortalamadan daha zeki olup olmadığımızı nasıl anlayabiliriz?
Aslında yapılan bazı araştırmalar, bizi bir nebze de olsa bu sorunun cevabına götürebilir.
Örneğin; boyunuz, etrafınızdaki insanlara kıyasla daha uzunsa o insanlara oranla daha zeki olabilirsiniz. Şöyle ki; 2013’te araştırmacılar, uzun boylu çocukların bilişsel beceri testinde daha yüksek skorlar elde ettiğini fark etti.
Ayrıca ailenin en büyük çocuğuysanız, kardeşlerinize oranla daha zeki olma ihtimaliniz oldukça yüksek. 250.000 Norveç askerî personeli üzerinde yapılan bir çalışmada; ilk doğan çocukların IQ ortalaması, sonra doğan kardeşlerinden ortalama 2.3 puan daha fazlaydı.
Bebeklik çağında nasıl beslendiğiniz de zekâ seviyenizi etkiliyor desek?
Brezilya’da yapılan bir çalışma; 3.000 bebeği 30 yaşına kadar izledi ve araştırmacılar, emzirme süresi ve miktarının IQ, eğitim ve gelir seviyesi ile pozitif bir ilişkisi olduğu sonucuna vardı.
Şaşırtıcı bir şekilde aramızdaki zekiler, alkol ve uyuşturucu maddelere daha düşkün.
Yine yapılan bir çalışmada Amerika ve İngiltere’deki zeki çocukların, büyüdüklerinde alkol tüketme olasılıklarının daha yüksek olduğu görüldü ve benzer şekilde 11 yaşından 42 yaşına kadar ortalamadan daha zeki 6.713 kişi, madde kullanımına sıcak bakıyordu.
Fakat söz konusu sigara kullanımı olunca işler değişir.
İsrail’deki 18 yaşındaki 20.221 kişiyle yapılan bir çalışmada; bu kişilerin, sigara içmeyen kişilere oranla IQ puanı çok daha düşüktü.
Ayrıca daha zeki kişiler, özgün değerler ve tercihler geliştirme noktasında bir adım önde.
Savanna-IQ etkileşim hipotezine göre bu kişiler, günlük işlerini gündüz halletmek yerine bunlarla gece meşgul olmayı tercih eder. Yani gece insanıysanız, çevrenizdekilerden daha zeki olmanız oldukça muhtemel.
Yine sözel zekâya sahip olan kişiler de muhtemelen daha zeki.
126 üniversite öğrencisinden oluşan bir başka çalışmada ise sözel zekâsı baskın olanlar, endişe ve sürekli düşünmeye daha elverişliydi. Fakat kaygılı olmayan kişiler, sözel olmayan testlerde daha yüksek sonuçlara ulaştı.
Ayrıca yalnızca 20 günlük bir müzik çalışması yapan okul öncesi çocukların da sözel zekâsı %90 oranında bir artış göstermişti.
Hayalperestler de söz konusu zekâ olduğunda daha zeki.
Yeni yapılan bir çalışma; hayalperest kişilerin, beyinlerindeki dalgınlığı durdurabilmek için beyin kapasitelerini daha fazla kullanıyor olabileceğini öne sürmekte. Yani hayal âleminde gezmeyi seven biriyseniz doğru yoldasınız.
Bu işin içinde solaklar da var.
Sağ elini daha iyi kullanan 96 kişi ile sol elini daha iyi kullanan 96 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya göre; sol elini kullanan kişiler, sağ elini kullananlara göre yaratıcılığın yanı sıra aykırı düşünme ve basit bir konudan yeni bir fikir üretme noktasında çok daha iyi skorlara ulaştı.
Sonuç olarak elbette solaksanız veya hayalperest biriyseniz, olmayanlara kıyasla %100 daha zekisiniz demek yanlış olur. Bu çalışmalar yalnızca belli sayıdaki kişiler üzerinde yapılmıştır ve sonuçlar, her insan özelinde değişkenlik gösterebilir.