NASA‘nın Transiting Exoplanet Survey Satellite (TESS) uydusundan alınan dataları kullanarak bilim insanları TOI 700 e isimli yıldızının yaşanabilir bölgesi içinde dönen yeni bir gezegen keşfetti. Yaşanabilir bölge, gezegenin yüzeyinde sıvı suyun oluşabileceği yahut olabileceği manasına geliyor. Üstelik yeni gezegen Dünya’nın yüzde 95’i büyüklüğünde ve kayalık yapıda. Aynı sistemde ikinci yaşanabilir gezegen bulundu
Gökbilimciler daha evvel bu sistemde TOI 700 b, c ve d olarak isimlendirilen üç ötegezegen keşfettiler. “TOI 700 d” de yeniden içinde bulunduğu sistemin yaşanabilir bölgesinde dönüyor. NASA araştırmacısı Emily Gilbert yaptığı açıklamada, “Bu, bildiğimiz çoklu, küçük, yaşanabilir bölge gezegenlerine sahip birkaç sistemden biridir.” tabirini kullandı.
Bu ortada Yunus (Dorado) Takımyıldızı’nda bulunan TOI 700 güneş sistemi Dünya’dan yaklaşık olarak 100 ışık yılı uzaklıkta. Bu uzaklığı başınızda canlandırmak için Dünya’dan en uzağa gitmiş olan ve gitmeye de devam eden, 1977 yılında fırlatılmış Voyager 1’e bakmak gerek. Ortadan geçen 45 yılın akabinde uzay sondası yalnızca ışık süratiyle 22 saatlik uzaklığımızda.
Yaşanabilir bölge neden kıymetli?
Çabucak üstteki sorunun yanıtını vermeden evvel “şimdiye kadar kaç tane gezegen keşfedildi?” sorusuna bakmak lazım. NASA’ya nazaran şimdiye kadar 5000 gezegen keşfedildi. Bu gezegenlerden sadece neredeyse 60 tanesi yaşanabilir bölgede bulunuyor. 
Yaşanabilir bölge temelinde gezegenin ömrü destekleyecek kadar yıldızından uzakta olması manasına geliyor. Gezegen, yıldızına ne çok yakın ne de çok uzakta olmalı çünkü yakın olursa çok sıcak, uzak olursa aşırısı soğuk olacaktır. Ayrıyeten gezegenin yalnızca yıldızından hakikat uzaklıkta olması da kâfi bir gösterge de değil. Birebir vakitte hakikat büyüklükte de olması gerek. Örneğin gezegen çok küçük olursa atmosferi tutacak güçte olmayabilir. Şayet çok büyük olursa da atmosferi ezici bir yoğunlukta olabilir. 