Birçoğumuz matematikte yetenekli olanlara gıptayla bakarız. Bizim günlerce çalıştığımız sınava birkaç saatlik soru çözümüyle girenlere ve tam puan alanlara ise genellikle “Bunun yeteneği kesin doğuştan!” deriz.
Söz konusu matematik olduğunda merak edilen nokta, bu yeteneğin çalışıp sonradan kazanılabilir mi yoksa doğuştan mı geldiği olur.
Peki işin aslı nedir?
Aslında birçok matematikçi, dört işlem yapma noktasında zannedildiği kadar başarılı değildir.
Çünkü temel seviyenin ötesindeki matematik sayılarla değil; mantık, desenler, semboller ve şekillerle ilgilidir. Bir matematikçi, dört işlemle nadiren uğraşır. Bu sebeple zihinsel aritmetiği zamanla kötüleşebilir.
Fakat matematikçiler de diğer insanlar gibi ilkel bir sayı duyusu ile doğarlar. Peki bu doğuştan gelen duyu yeterince iyi olmasaydı, matematikçiler ilk etapta matematiksel yeteneklerini geliştirebilir miydi?
Bu soru üzerine Johns Hopkins Üniversitesi’nden üç psikolog, matematiksel yeteneğin yaklaşık sayı hissi adı verilen bir şeyle nasıl bağlantılı olduğunu bulmak için kolları sıvadılar.
Yaklaşık sayı hissi, iki kaseden hangisinde daha fazla çerez olduğunu veya bir partide kaç kişi olduğunu bir bakışta tahmin etme yeteneğini temsil eder.
Bu, doğuştan sahip olduğumuz bir beceridir ve araştırmada temel soru, iyi bir sayı duyusunun matematiksel yetenekle başa baş gidip gitmediğidir. Araştırma ekibi, 3 ila 5 yaşındaki çocukları test eder.
Bu yaş aralığını tercih etmelerinin sebebi ise çocukların, doğuştan gelen sayı duyularının henüz eğitimle şekillenmediği bir evrede olmasıdır.
Çalışmada çocuklara, bilgisayar ekranında kısa süreliğine yanıp sönen mavi ve sarı renkli noktalar gösterilir.
Çocukların yapması gereken ise hangi renkli noktanın daha fazla olduğunu tahmin etmektir. Çalışmanın sonucunda, sayı duyusu ile matematik yeteneği arasında gerçekten güçlü bir bağlantı olduğu anlaşılır.
Ayrıca doğuştan gelen sayı duyuları daha gelişmiş olan çocuklar, matematik testlerinde de daha başarılı olmuştur. Ancak henüz net olmayan şey, sayı duyusu ile matematiksel yetenek arasındaki bu bağlantının neden var olduğudur.
Özetle iyi bir matematik temeli, sayı anlayışı ve sayıların birbirleriyle nasıl ilişkili olduğunu kavramaya dayalıdır. Bu da küçük yaştan itibaren sayılara aşinalık sayesinde gelişir.