Bazılarımız gıdıklanmaktan hoşlanmasa da bazılarımız bu hareket sonucunda kahkahalara boğulur. Peki neden gıdıklandığımızı hiç merak ettiniz mi?
Başka bir ifadeyle gıdıklanma tepkisini, duyduğumuz zevk sebebiyle mi yoksa korunma amaçlı mı veririz?
Gelin, tüm bu soruların cevabını verelim.
İnsan vücudunun gıdıklanma tepkisi, şaşırtıcı derecede karmaşık ve gizemlidir.
Gıdıklanmak, beynin hipotalamus ismi verilen küçük bir bölgesindeki aktiviteyi uyarır. Beyin sapının hemen üzerinde yer alan bu bölge yalnızca bir badem büyüklüğünde olmasına rağmen oldukça önemlidir.
Hipotalamus, duygulardan ve vücudun tehlikeli ve stresli durumlara verdiği tepkiden sorumludur. Aynı zamanda bu tepkiye savaş veya kaç ismi verilir. Beyindeki bu bölge, başınıza ani, heyecan verici ya da zorlayıcı bir şey geldiğinde hissettiğiniz adrenalin akışını kontrol eder.
Bu sebeple sizi korumaya yöneliktir.
Hipotalamus, tehlikede olduğunuzu veya bir tür tehditle karşı karşıya kaldığını düşündüğünde yüksek alarma geçer. Bu da hassas yerleri gıdıklamanın neden en güçlü tepkileri tetiklediğini açıklayabilir.
Peki bu tepkinin karşılığı neden kahkaha? Algılanan bir tehdide karşı oldukça garip bir tepki değil mi? Araştırmacılar, insan vücudunun neden bu tip bir tepki gösterdiğinden net olarak henüz emin değildir.
Ayrıca tüm gıdıklanmalar aynı değildir. Aslında 2 farklı gıdıklanma türü vardır.
Gargalesis yani yoğun gıdıklanma, sizi güldüren ve kıvrandıran, standart elle yapılan gıdıklamadır. Bazı insanlar buna kahkahayla karşılık verse bile bu gıdıklamayı rahatsız edici ya da acı verici bulabilir.
Knismesis, yumuşak bir dokunuşla hafifçe gıdıklanmaktır. Hassasiyet seviyesine bağlı olarak zevk verici, rahatsız edici veya kaşıntılı hissettirebilir. Özetle gıdıklanma, beynin hipotalamus bölgesinin uyarılmasıyla ortaya çıkar.