Evrimsel Sürecin Canlıları Yengece Benzetmesi

Canlıların dünyası, kendilerinde barındırdıkları sıra dışı özellikler ile bir hayli ilgi çekici ve bir o kadar da karmaşık. Bu noktada evrim ise tüm bu bilinmezlikleri aydınlığa kavuşturmak için her daim ilerlemeye ve gelişmeye devam ediyor. Bugün sorularına cevap aradığımız canlı ise yengeçler.

Yengeçler üzerinde yapılan çok sayıda çalışma ve evrimleşme noktasında elde edilen bulgular, bu canlıları derinlemesine inceleme noktasında adeta olmazsa olmaz bir kapı aralıyor.

Hakkında çok sayıda soru işareti bulunan yengeçlerin dünyasına ayrıntılı bir giriş yapalım.

Hiçbir canlının evrim süreci, biyologları şimdiye dek yengeçler kadar şaşırtmamıştı.

Araştırmacılar 2021’de yaptıkları bir çalışmayla, yengeçlerin evrimsel tarihini tüm ayrıntılarıyla gün yüzüne çıkarmaya çalıştı ve bu canlıların, aslında son 250 milyon yılda en az beş kez evrimleştiği ortaya çıktı.

2017 yılında bir dergide yayınlanan bir çalışmada da porselen yengeçler, kral yengeçler, gerçek yengeçler infratakımı, hindistan cevizi yengeçler ve kıllı taş yengeçleri birbirinden bağımsız bir biçimde farklı formlara evrimleşti.

Aslında bu canlıların ortak atası, yengeç görünümlü olmayan bambaşka bir canlı türüydü.

Japon örümcek yengeçleri

1916’da İngiliz bir biyolog, bu yengece benzeyen ama yengeç olmayan formların evrimleşme eğilimine, Yunancada yengeç anlamında gelen “carcinos” sözcüğünden türetilmiş olan “karkinizasyon (yengeçleşme)” ismini vermişti.

Bu canlıların yengece benzemeyen ataları, gerçek yengeçlerin maruz kaldıkları sıcaklık, kütle çekimi ve zaman gibi şartlara maruz kalarak, oldukça benzer bir görünüme sahip oldular ve bu durum, yengeçleşme olarak adlandırılmaya başlandı.  

Ayrıca yengeçlerin olağanüstü bir biçimde dayanıklı canlılar oluşu, çoğu türde bu dış görünüm ile ilişkili fiziksel özelliklerin düzenli olarak tekrar tekrar seçilmesine sebep olduğu öne sürülenler arasında.

Dış görünüşün yanı sıra, norolojik yapı, dolaşım sistemi ve daha birçok organ ve yapı, tamamıyla benzer yapılara evrimleşmiş durumda. 

Mavi yengeç

Bunun temelinde de bazı iç organ ve yapıların, dış morfolojilere paralel olarak şekillenmesi var. Böylelikle benzer çevrelere uyum sağlayan canlılarda görülen bunun gibi özellikler, benzer iç organ yapılarının evrimleşmesine sebep olmuş durumda.

Bu durumda bir canlı evrimleştiğinde, diğerinin evrimleşmesinin de kaçınılmaz olduğu sonucuna varabiliriz. Aslında evrim, sanılandan çok daha öngörülebilir bir süreci içinde barındırmakta.

Örneğin kral yengeçlerin, direkt hermit yengeçlerinden evrimleştiği düşünülür.

Hindistan cevizi yengeç

Aslında böyle bir evrimsel değişim, evrim biyologları arasında henüz genel geçer bir kabule sahip değildir ancak kral yengeçlerin bu anlamda bir istisna olduğu düşünülüyor. 

Bu durum, iki yengeç türünün birbiriyle açık bir şekilde ata-torun ilişkisine sahip olduğunu göstermeye yeterli ve kral yengeçlerin hermit yengeçlerine dönüşümü de böylelikle yengeçlerde karşılaşılan asimetrinin nedenine de açıklar nitelikte. 

Yine karkinizasyon geçirip yengeçleşen türlerden biri olan Allopetrolisthes spinifrons türü, yalnızca vücut formuyla kalmamış; aynı zamanda gerçek yengeçlerde olduğu gibi erkeklerinde daha kısa bir karın yapısı olmak üzere cinsel çiftbiçimci olarak evrimleşmiştir. 

Kafaları karıştıran bir nokta daha var: Görünüşüne aldanarak yengeç sandığınız her canlı, aslında yengeç değil.

Sahte yengeç

Örneğin çamur yengeçleri ve yüzücü yengeçler, “gerçek” yengeçler olarak sınıflandırılırken; sivri uçlu kral ismiyle anılanlar ya da sarmal karınlarıyla dikkati çeken münzevi yengeçler ise sahte yengeç kategorisine girmekte. 

Yengeçlerin gerçek bir yengeç mi yoksa yengeç zannettiğimiz başka bir canlı mı olduğu noktasında ayrım yapmak ise aslında oldukça kolay. 

Sahte ve gerçek yengeçler arasındaki en belirgin fark, kaç bacağa sahip olduklarıdır. Gerçek yengeçler, beş çift sıska bacağa sahiptir. Bunların ilki bir çift kıskaç ile modifiye edilmiştir ve hareket etmek için kullanılmazlar. Sahte yengeçlerin de dört bacağı vardır ancak arkada, diğerlerinden farklı olarak küçük bir çift daha bulunur. 

Tüm bunların yanı sıra, Harvard Üniversitesinde yapılan bir analiz ise yengeçlere dair şaşırtıcı bulgular aktarmakta.

Kral yengeç

Çalışmaya göre hem sahte hem de gerçek yengeçler; geniş, düz ve sert bir kabuğa sahip olabilir. Bu canlıların en dikkati çeken özelliklerinden biri olan kıvrık kuyrukları da yine her iki türde de bulunabiliyor. 

Ayrıca Bracken-Grissom, yengeç benzeri biçime sahip olmanın bir tür evrimsel avantajlar sağlayacağını ileri sürmekte. 

Büyük Mars yengeç

Hâlihazırda yengeç şeklinden elde edilen kazanım ve bulgular hâlâ gizemini koruyor ancak biyologlar, bu durumun yeni türlerin çeşitlenme yeteneği ve yeni habitatların kolonileştirilmesinde etkili olacağını düşünüyor. 

Dünyadaki kabuklulukların her ne kadar yengeçliğe evrildiği düşünülse de henüz nihai bir forma ulaşılmış değil. Bu noktada anlıyoruz ki başarılı araştırmacılar tarafından uzun yıllardır yapılan çalışmalara rağmen, bu canlılara dair bilinmezliğini koruyan birçok şey var. 

Hatta önümüzdeki bir milyon yıl içinde yengeç oluşumu, evrimsel popülerliğini yitirebilir ve kabuklular, tam tersi bir durum olarak bu şekilden ayrışarak uzaklaşabilir.

Vardığımız sonuç ise evrimin, aslında zannedildiği kadar basit olmadığı ve hâlâ devam ettiği. Muhtemelen de sonsuza dek gelişimini ve değişimini sürdüreceğe benziyor. 

Kral yengeç

Görünen o ki evrimin yengece benzeyen formlarının, neden sürekli olarak gelişmeye devam ettiği bir sır olarak kalmaya devam edecek. Bilim insanları da şüphesiz, araştırmaktan ve sorgulamaktan vazgeçmeyecek. Yine evrim de bu noktada ilerleme devam ediyorsa, mutlaka bir bildiği vardır diyelim.

Evrim, Sanıldığı Kadar ‘Rastgele’ Olmayabilir: İşte Yeni Araştırmanın Bilim Dünyasını Şaşırtan Sonuçları

Başa dön tuşu