Her birimizin cilt tonu birbirinden farklıdır. Hatta bu ton farklılığı, esmer ve beyaz tenli olarak isimlendirilir. Bu durum da her ten renginin birbirinden ayrı özelliklere sahip olmasını beraberinde getirir.
Beyaz tenli insanlar, güneşe karşı daha hassasken esmerler için bu hassasiyet pek de söz konusu değildir. Çünkü onlar daha fazla melanine sahiptir ve aslında beyaz tenli insanlara göre etrafa çok daha fazla ısı yayarlar.
Peki vücuttaki renk farklılıkları, bir kişinin radyasyon -bir diğer deyişle ısı- yaymasını nasıl etkiler?
Öncelikle melaninin ne olduğunu bakalım.
Melanin; göz, cilt ve saç renginin belirlenmesinden sorumlu olan doğal bir cilt pigmentidir. Melanin üretimi arttıkça, arttığı bölge rengi bir o kadar daha koyulaşır. Aslında herkesin vücudunda aynı miktarda melanin bulunur.
Fakat bazı genetik geçişi olan ve ebeveynleri daha fazla güneşe maruz kalan kişiler, daha fazla melanin üretebilir. Cilde, gözlere ve saça pigmentasyon sağlayan melanin, aynı zamanda zararlı UV ışınlarının emilmesini sağlayarak bizi güneşe karşı korur.
Bir kişinin radyasyon yayması da esasen cilt rengi ve maruz kaldığı melanin oranıyla ilişkilidir.
Esmer insanlarda daha fazla melanin pigmenti olduğundan bu durum, güneş ışığını daha fazla emdikleri anlamına gelir. Bu emilen ışık, vücut tarafından ısıya dönüştürülür ve sonuç olarak esmerler, beyaz tenlilere göre daha fazla radyasyon yani ısı yayarlar.
Bu noktada akıllara bunun bir sağlık riski teşkil edip etmediği gelebilir.
Fakat endişelenecek bir durum söz konusu değildir. Çünkü beyaz tenli insanlar da hâlihazırda bir miktar radyasyon yayar. Yalnızca esmerlerde bu oran, beyaz tenlilere göre daha fazladır.
