Deepfake Videolar, Sahte Anılara İnandırıyor

Yıllardır hayatımızın içerisinde olan ve her türlü kötülük için kullanılmaya müsait olan deepfake teknolojisinin yeni bir etkisi daha ortaya çıktı. İrlanda’da hizmet veren University College Cork bünyesinde çalışmalarını sürdüren bilim insanı Gillian Murphy liderliğinde yapılan bir araştırma, deepfake teknolojisi ile insan beyninin kandırılabileceğini, yaşanmamış şeylerin yaşanmış gibi hatırlanmasına neden olabileceğini ortaya koydu.

436 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma kapsamında, katılımcılara türlü türlü deepfake videolar izlettirildi. Bu videolara birkaç örnek verelim: 1980 yılında yayınlanan Shining isimli filmde Brad Pitt, Marvel’ın Captain Marvel serisinde ise başrol Charlize Theron olarak gösteriliyordu. Ayrıca, Raiders of the Lost Ark filminde de Harrison Ford yerine Chris Pratt oynatılmıştı.

Katılımcıların yüzde 49’u, deepfake’in gerçek olduğuna inandı!

*Gillian Murphy’nin Twitter’dan paylaştığı deepfake görüntüler.

Yapılan incelemeler sonucunda, katılımcıların yüzde 49 gibi ciddi bir bölümünün deepfake içeriklerin gerçek olduğuna inandıkları anlaşıldı. Üstelik yapımlar eski olmasına rağmen, sanki geçmişte de aynı filmi, aynı şekilde izlediklerini düşünüyorlardı. İnsanlar, 1987 yılından beri aktif olarak ekran önünde olan Brad Pitt’in, 1980 yılında yayınlanan bir filmde oynadıklarına da inanmışlardı. Öte yandan; aynı araştırmaya göre katılımcıların yüzde 41’lik bölümü, Charlize Theron’lu Captain Marvel serisinin daha iyi olduğunu söylüyordu…

Indiana Jones serisinin ilk filmi olan Raiders of the Lost Ark filminde oynatılan Chris Pratt:

Neyse ki deepfake’ten korunmanın yolları -teknik olarak- var!

Yaptığı araştırma ile ilgili olarak The Daily Beast’e bir röportaj veren Gillian Murphy, yürüttüğü çalışmanın insanları etkilemenin ne kadar kolay olduğunu gözler önüne serdiğini söyledi. Ancak  Murphy’ye göre insanlara teknoloji okuryazarlığı eğitimleri verilmesi, gördükleri videoların deepfake mi gerçek mi olduklarını anlamalarını sağlayabilir. Tabi böyle bir şeyin mümkün olması için geniş çaplı eğitimler verilmesi gerektiğini de unutmamak gerek.