Sürekli olumlu düşünmemizle ilgili nasihatler duyuyoruz. Peki pozitif düşünmek gerçekten de abartıldığı kadar önemli mi? Mesela yaşam süremizi uzatabilir mi? Bu soruya bilimin bir cevabı var.
İyimser olmak şüphesiz ki hayatta yaşadığımız zor zamanların üstesinden gelmek için önemli bir etken olabilir. Peki ya hastalıklar? Onlara karşı da bir silah olabilir mi?
Pozitif düşünmenin kişinin yaşam süresini uzatıp uzatmayacağını merak eden araştırmacıların yapmış olduğu bir araştırma gerçekten şaşırtıcı sonuçlara ulaşmış
Lancet isimli bir tıp dergisinde yayımlanan bir araştırma, iyimserliğin sizi kanserden uzak tutabileceğini gösterdi.
Çalışma kapsamında, iyileşme aşamasında olan altmıştan fazla meme kanseri hastası beş yıl boyunca takip edildi.
Sonuçlarsa çarpıcıydı! Araştırmacılar, pozitif düşünerek “savaşçı bir ruh” sergileyen hastaların, daha uzun süre hayatta kaldıkları ve kanser belirtilerinin daha az olduğunu tespit etti.
Çaresizlik ve ümitsizlik gibi duygulara kapılan hastalarınsa, bu faktörlerde savaşçı bir ruh gösteren hastalara göre daha kötü sonuçlar verdiği görüldü.
Buna ek olarak başka bir araştırmacıya göreyse, yaşlılık hakkındaki düşüncelerimizin olumlu ya da olumsuz sağlığımız üzerinde etkiye sahip.
Doktorlar mutlu olmanın ve pozitif davranmanın bir baskı unsuru hâline gelmemesi konusunda da dikkat çekiyor.
Özellikle günümüzde kafamızı çevirdiğimiz her yerde bir olumlama, pozitif düşünme ve evrene mesaj göndererek cevap bekleme furyası göz önünde bulundurulduğunda “olumlu” düşünmek bir zorunlulukmuş gibi gelebilir.
Her ne kadar pozitif düşünmek olumlu etkilere sahip olsa da bu konunun insanlarda baskı yaratmaması gerektiği ve bazen kötü hissetmenin de normal olduğu vurgulanıyor.
Pozitif düşüncenin gücüne olan inanç, birçok alanda büyük bir yankı uyandırmış olsa da bu konuda hâlâ öğrenilecek çok şey olduğu belirtiliyor.
