İlk kez 1965 yılında James McDivitt tarafından uzay seferinde fark edilen bu coğrafi şekil, nasıl oldu da böylesine sıra dışı bir görünümü kazandı?
Afrika kıtasında, Sahra Çölü’nde bulunan Adrar Plato’sundaki bu oluşum aslında bir “dom”. Nedir peki bu dom?
Çapı 40 km olan bu mucizevi oluşum, yer kabuğunun dalgalanmaları sonucunda zamanla bu şekle büründü ve uzaydan bile görünebilecek kadar büyük bir alanı kapladı.
Başka gezegene ait gibi görünen bu “dom”a “Richat Oluşumu” da deniyor.
“Sahra’nın Gözü” olarak bilinen bu jeolojik oluşum, oldukça erozyona uğramış olan 40 km çapında simetrik antiklinallardan oluşan eliptik bir yapı.
Gezegenimizin yüzeyindeki çukur alanlarda biriken tortullar, levhaların birbirine doğru hareket etmesi nedeniyle kıvrılıp yükselerek Richat Oluşumu’na neden oluyorlar.
Belirgin daireselliğin asıl nedeninin bir astreoid çarpması olduğu düşünülüyordu.
Bu fikir ilk etapta yaygın olarak benimsenmişti ancak daha sonra yapılan incelemelerde burada herhangi bir astreoid etkisine rastlanamadı.
Eğer bir çarpışma olsaydı şoklanmış kuartza ve parçalanmış camlara rastlanması gerekirdi. Çünkü bunlar yüksek enerjili bir çarpmanın etkileri olarak açığa çıkar.
Mavimtırak bir renge sahip olması burayı daha da ilginç kılıyor.
Üstte gördüğünüz fotoğraf 2014 yılında Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki görevi sırasında Rus kozmonot Oleg Artemyev Hermanovitch tarafından çekildi.
Renklerin, belirli jeolojik özellikleri vurgulamak adına harmanlama yöntemiyle artırıldığını da belirtelim. Yüksek oranda manyetit içermesinden dolayı bu renge sahip.
Bu nedenle etrafındaki manyetik ölçümleri etkileyerek navigasyonları karıştırabilmektedir.
Kayatabanı kahverengi, kum sarısı ve beyaz renklerine sahip. Akıntı kanallarındaki örtü ise yeşil renkte ve tuz tortulları mavi-beyaz renklerdedir.
Richat Oluşumu’nun kuzeybatısında Moritanya’nın en yüksek zirvesinin bulunması, göz şeklini daha da belirgin hale getiriyor.
Çölün içinde oluşmuş bu muazzam yapıya eşlik eden Kadiet ej Jill Dağı, yaklaşık 1.000 metre yüksekliğinde.
Bütün bunların haricinde bu bölgede arkeolojik kalıntı sayısı da bir hayli fazla. İnsanların bir dönem burada yaşadıkları tespit edilmiş.
Sahra’nın Gözü’nün haritadaki yerine buradan bakabilirsiniz.