Şiddetli bir baş ağrısı yaşarken sanki kafanızın yerinden kopacağını düşündüğünüz oldu mu? Özellikle bunu kronik olarak yaşayanlar ne demek istediğimizi çok iyi anladı…
Vücudun herhangi bir yeri ağrıdığında aslında hangi bölgenin zarar gördüğünü anlayabiliyoruz. Peki ya başımız ağrıdığında?
Beyin cevabını verdiyseniz içeriği okuduktan sonra bir daha düşünmenizi öneririz.
Baş ağrısı, çoğunlukla beynimizin kendisinden kaynaklanmaz, çünkü beyin ağrı reseptörlerine sahip değildir.
Dolayısıyla beynin kendisi ağrı duygusunu doğrudan deneyimleyemez. Bunun yerine, baş ağrısı genellikle beynimizi çevreleyen diğer yapılar ve bölgelerden kaynaklanır. Bu yapıların arasında meninksler, kafatası kemikleri, kaslar, deri katmanları, lenf düğümleri, kan damarları, gözler, kulaklar, ağız, burun ve sinüsler bulunur.
Baş ağrısının yaygın nedenlerinden birisi, bu yapıların zorlanması veya basınç birikmesidir. Mesela gerginlik baş ağrıları genellikle baş ve boyun kaslarının gerilmesi sonucu ortaya çıkıyor. Sinüs baş ağrıları ise sinüslerdeki iltihaplanma veya enfeksiyon sonucunda sinüs boşluklarında biriken basınç nedeniyle oluşuyor.
Baş ağrısı bazen kafatasına veya başın diğer kısımlarına baskı uygulayan durumlar sonucu da ortaya çıkıyor.
Tümör ve felç gibi daha ciddi durumlar da baş ağrısına neden olsa da bu tür durumlardaki ağrı daha belirgin ve ciddi semptomlarla görülüyor.
Beyne kan sağlayan büyük arterler ve venler, genişleme, daralma veya iltihaplanma durumlarında baş ağrısına yol açabiliyor. Dolayısıyla baş ağrısı, beynin kendisinden değil de onu çevreleyen yapılardan kaynaklanan bir ağrıdır.