Söz konusu ağrı olduğunda kadınların mı daha dayanıklı yoksa erkeklerin mi olduğu büyük bir tartışma konusudur. Peki sizce bilimin cevabı ne yöndedir?
Kadınların doğum yapması, erkeklerin ise testislerine aldığı sert bir darbe. Ağrıya dayanıklılık denince şüphesiz akla bu iki örnek gelir.
Gelin, bilim bu konuda ne diyor bakalım.
Hücresel düzeyde, erkeklerin ve kadınların acı verici uyaranları nasıl işledikleri konusunda içsel farklılıklar vardır.
Öncelikle bir kişinin acı hissetmesi için, nosiseptör adı verilen duyusal nöronlar ağrılı uyaranları algılar ve ardından yorumlası için beyne bir sinyal gönderir. Bu ağrılı uyaranlar içinde; mekanik basınç, aşırı sıcaklıklar ve iltihaplanma vardır.
İnsanlar her bir uyaranı nasıl algıladıkları noktasında farklılıklar gösterir ve bu farklar, kişinin cinsiyeti de dahil olmak üzere çeşitli faktörlerden kaynaklanır.
Şimdiye kadar yapılan birçok çalışma, kadınların erkeklerden daha yüksek ağrı hassasiyetine ve daha düşük ağrı eşiğine sahip olduğunu gösterir.
Örneğin erkeklerin ve kadınların fiziksel baskıya nasıl tepki verdiğini inceleyen 2012 tarihli bir çalışma, kadınların mekanik ağrıya erkeklerden daha duyarlı olduğunu bulmuştur.
Başka bir çalışmada da erkeklerden ve kadınlardan bir ısı uyarısı hissetiklerinde bunu belirtmeleri ve yoğunluğunu değerlendirmeli istenir. Kadınlar, erkeklere oranla hissettikleri ısının dolayısıyla acının daha yüksek olduğunu ifade eder.
Ancak bazı araştırmalar, bunun tam tersini gösterir.
2023’te bir grup, termal ağrı duyarlılığı testi için 12 kız ve 10 erkek olmak üzere ergenlik çağındaki 22 kişi üzerinde bir çalışma gerçekleştirir. Bu kişiler, sıcak ve soğuk uyaranlara maruz bırakılır ve ardından ağrılarının yoğunluklarını derecelendirmeleri istenir.
Bu kez erkekler, her iki uyarana da kadınlara kıyasla daha büyük tepkiler verir. Ayrıca bazı araştırmalar da erkeklerin ve kadınların ağrıya neden olan sıcaklık tepkilerinin arasında bir fark olmadığını ileri sürer.
Bir nörobilim profesörü olan Frank Porreca bilim insanları arasındaki bu fikir ayrılığının, ağrı toleransını ölçmek için dikkate alınan ölçütlerin pek geçerli olmaması nedeniyle ortaya çıktığını söyler. Yine belirli bir kişinin ağrı eşiği ve toleransı, testler ve ortamlar arasında değişme eğilimi gösterir.
Ayrıca bazı çalışmalar da kadınların, erkeklerden daha güvenilir test denekleri olduğunu ve ağrılarını daha tutarlı şekilde derecelendirebildiklerini tespit eder. Özetle ağrı toleransı noktasında hangi cinsiyetin daha dayanıklı olduğu herhangi bir netliğe sahip değildir.