Günlük hayatta dilinizin konumunu muhtemelen hiç düşünmüyorsunuz. Bu cümleyi okuyana dek tabii. Ancak dilinizi konumlandırdığınız yer o kadar önemli ki tüm cazibenizi etkileyebilir.
Nasıl ki kambur bir duruş, omuzları aşağı çekiyor ve hem anlık hem de kalıcı olarak görünüşümüzü değiştirebiliyor; dil de yüzümüzün kemiklerini aşağı doğru çekebiliyor. Bunun için, yüzünüzün şeklini önemsiyorsanız dilinizi yerleştirdiğiniz konumu da önemsemeniz gerek.
Bakalım ameliyata ihtiyaç duymadan yüz şeklimizi daha çekici bir hâle getirmek istiyorsak yalnızca dilimizi kullanarak neler yapabiliriz?
Dilin doğru konumu, yüz şeklimizi etkileyebilir.
Gelin bir deneyelim. Ağzınız tamamen kapalı bir şekilde, dişleriniz hafifçe birbirine değerek burnunuzdan nefes alın ve dilinizi damağınıza yaslayın. İşte şu anda dilinizi doğru bir şekilde konumlandırdınız.
Bu şekilde dil; çene ve yanaklardaki yer çekiminin ağırlığına karşı meydan okuyor ve yüzdeki aşağı sarkmış ya da yayılmış görünüşü toparlıyor. Kısacası önemsiz bir kas olarak görsek de dilimiz aslında büyük ve etkili bir kasa sahip.
Kafatasımız, sabit ve tek bir kemikten oluşmuyor.
Kafatası kemikleri, zaman içinde yeniden konumlandırılmaya izin verilen, lifli eklemleri kapsıyor. Üst dişlerinizin, burnunuzun ve yanaklarınızın kemikleri, bu liflerle kafatasına tutturuluyor. Dil, damağa yerleştirildiğinde dilin ağırlığı, üst çeneyi yukarı doğru itiyor. Dişler, burun ve elmacık kemikleri; yer çekiminine karşı tutuluyor.
Üst çeneyi bu şekilde yukarı itmek, elmacık kemiklerini yükseltmesinin yanı sıra yüzün daha belirgin hatlara sahip olmasını sağlıyor. Yani keskin elmacık kemikleri ve hizalı yüzler güzellikle daha çok ilişkilendirildiğinden, dilin konumu yüzümüzün çekiciliğiyle bağlantılı oluyor.
YouTuber Astro Sky, söylediğine göre 16 yaşından itibaren sırt ve dil pozisyonuna dikkat etmeye başladı ve 6 sene sonra sağdaki gibi görünüyordu:
Dilin konumunun başka faydaları da var.
Ağzımızı kapatarak nefes almak, burundan nefes almamızı sağlar. Böylece oksijen seviyesi ve bellek konsidasyonu yükselir. Elbette tıkalı sinüsler ya da tahriş olmuş bir burun ağızdan nefes almaya zorlayabilir.
Peki bunu yapmaya şimdi başlasak bir etkisi olur mu?
40 yaşının altındaysanız evet. Kafatasımızdaki lifler, 40 yaşına kadar kapanmaz. Dolayısıyla yaşlandıkça uygun dil konumunu ayarlamak ve daha kemikli bir yüz şekline sahip olmak zorlaşır. Bu yaşın altındaysanız bile yüzünüzde belirgin değişiklikler olsun istiyorsanız birkaç sene boyunca, günde ortalama 8 saat o şekilde durmanız gerekir.
Aslında alışınca zor değil. Mesela bu yazının sonuna gelene kadar dilinizi ilk başta yaptırdığımız konumundan farklı bir yere koydunuz mu? Açıkçası ben içeriğin yazarı olarak, yazmaya başladığımdan beri dilim damağımda duruyorum…