En çok beğenilen göz renklerinden biri olan ela, karmaşık ve kendine özgü özellikleri ile göz kamaştırıcı bir hâl alıyor. Işığa göre renk değiştiriyor gibi görünmesi sebebiyle ela göz rengine, “bukalemun” denmesine de bu yüzden şaşırmamak gerek.
Ela gözler, kendilerine bakan herkesi büyüleyebilecek yeşil ve kahverengi tonlarının eşsiz bir karışımı. Pek çok farklı faktörün bir araya gelmesiyle oluşan ela gözün gizemini, genetik kökenlerinden başlayarak toplumdaki algısına kadar geniş bir yelpazede ele aldık.
Genetik mozaiğin bir parçası olan ela göz renginin kaç kişide var olduğunu öğrenince eğer siz de ela gözlü iseniz kendinizi daha kıymetli hissedeceksiniz. O zaman bakışların altındaki bilimsel gerçeklere bakalım mı?
Ela göz rengi hakkındaki tüm gerçekler:
- En büyüleyici özelliği, ışıkla olan etkileşimleri
- Ela gözler ışığa karşı daha duyarlı olabilir.
- Gökyüzü neden maviyse gözün ela olması da aynı prensip ile açıklanabilir.
- Ela gözlü kadınların ağrı eşiği diğer renklere göre daha düşük olabiliyor.
- Ela gözlere sahip kişiler, genellikle daha kararlı.
- Ela göz rengi nasıl oluşuyor?
- Ela göz rengi kaç kişide var?
- Ela gözler hakkında öne çıkan diğer özellikler
En büyüleyici özelliği, ışıkla olan etkileşimleri
Ela gözlerin belki de en büyüleyici özelliği, ışıkla olan etkileşimleri. Bu etkileşim de ela göz renginin değişken ve çok boyutlu doğasını ortaya çıkarıyor. Işığın açısı ve yoğunluğu değiştiğinde, ela gözlerin rengi de buna bağlı olarak değişebilir. Peki, bu etkileşim nasıl gerçekleşiyor?
Işık, gözün irisine çarptığında, melanin pigmentlerinin yoğunluğuna ve dağılımına bağlı olarak farklı şekillerde yansıtılır. Ela gözlerde melanin dağılımı homojen olmadığı için ışık, farklı renk tonlarını ortaya çıkarabilir. Bu, bazen ela gözlerin yeşilden kahverengiye, hatta bazen altın rengi tonlarına kadar değişmesine yol açan şeylerden de biri.
Ela gözler ışığa karşı daha duyarlı olabilir.
Ela göz rengine sahip kişiler, genellikle daha az melanin pigmentine sahip oldukları için güneş ışığına karşı daha duyarlı olabilirler. Bu durum da güneş ışığının zararlı etkilerine karşı daha az koruma sağladığı anlamına geliyor.
UV ışınlarına maruz kalmak, gözde katarakt gelişme riskini artırabileceği için de ela göz rengine sahip kişilerin güneş gözlüğü kullanımı ve göz sağlığına ekstra özen göstermeleri gerekir.
Gökyüzü neden maviyse gözün ela olması da aynı prensip ile açıklanabilir.
Rayleigh saçılımı adı verilen bir fenomen de ela göz renginin algılanmasında rol oynuyor. Gökyüzünün neden mavi göründüğünü açıklayan şey de bu saçılım. Güneş ışığı gökyüzündeki küçük moleküllerle etkileşime girerek mavi ışığı saçar. Benzer şekilde, ela gözlerde de az miktarda melanin içeren bölgeler, mavi ve yeşil tonlarının daha belirgin hâle gelmesine neden olabilir. Bu nedenle, ela gözler farklı ışık koşullarında farklı renklerde görünebilir.
Ela gözlü kadınların ağrı eşiği diğer renklere göre daha düşük olabiliyor.
Doğum sırasında ve sonrasında sağlıklı kadınlara odaklanan yapılan bir araştırma; açık renkli gözlü, sağlıklı ve hamile kadınların toleransının daha yüksek olduğunu gösterdi. 24’ünün kahverengi veya ela gözlü, 34’ünün yeşil ve mavi gözlü olduğu kadınlar arasından, koyu renkli gözleri olanların ağrı düzeylerinde artış görüldü.
Tabii ki bu oldukça küçük bir araştırma ancak daha fazla çalışmanın gerekli olduğu aşikâr.
Ela gözlere sahip kişiler, genellikle daha kararlı.
Los Angeles’taki Impulse Research Corporation birimi CyberPulse tarafından yapılan bir ankette, göz rengine göre kişilik özellikleri ele alındı. 16 ila 35 yaş arasındaki 1.016 kadının katıldığı ankette ela gözlü kişilerin yaygın karakter özellikleri de yer alıyor.
Ela gözler; yaratıcı, kararlı, macerayı ve yeni şeyler denemeyi seven, çoğu zaman sınırsız bir iç canlılığına sahip kişilerde mevcut. Risk alan, derin düşünen, zorluklar karşısında cesur olan, kendi sınırlarının farkında olup sorumluluk sahibi kişilerin gözleri elaydı. Ciddi bir bencil çizgi de ela gözlü insanların özellikleri arasındaydı.
Ela göz rengi nasıl oluşuyor?
Genetik çeşitliliğin derinliklerindeki ela göz, melanin adı verilen pigmentin gözdeki dağılımına ve miktarına bağlı olarak değişiyor. Gözün iris tabakasında bulunan ve rengi belirleyen temel pigment melanin, ela gözlerde sadece pigment olmaktan çok daha fazlasını içeriyor.
Bir insanın göz rengini belirleyen genetik yapı oldukça karmaşık. Önceleri göz renginin basit bir kalıtım örneği olduğu düşünülürken modern genetik araştırmalar, çok sayıda genden etkilenen çok faktörlü bir özellik olduğunu ortaya çıkardı.
Özellikle, OCA2 ve HERC2 genlerinin bu süreçte önemli rolleri var. Bu genler, melanin üretimini doğrudan etkileyerek, göz renginin yoğunluğunu ve tonunu belirliyor. Ela göz rengi ise genellikle yeşil ve kahverengi renklerin bir arada bulunmasıyla karakterize.
Örneğin kahverengi gözlerin ön katmanında melanin oldukça yoğunken ela gözlerde bu katmanda yeşilin varlığı, kahverengi varlığından daha fazla.
Ela göz rengi kaç kişide var?
Genetik çeşitlilik, ela göz renginin nadir görülmesinin bir başka sebebi. Ela, özellikle bazı etnik gruplarda daha yaygınken, dünya genelinde oldukça nadir bulunuyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 5’inin ela gözlü olması da bu rengi daha da çekici hâle getiriyor. Ela gözler en çok Orta Doğu, Kuzey Afrika, İspanyol ve Brezilya kökenli insanlarda bulnuyor.
Ela gözler hakkında öne çıkan diğer özellikler:
- Ela, ismini fındık kabuğundan alındığı söylenir ancak TDK sözlükte, açık kestane rengi olarak tanımlanır.
- Ela gözlerin yaklaşık dörtte üçü, koyu kahverengi halkayla çevrilidir. Ortası daha çok altın, yeşil ve kahverengidir.
- Ela gözün, renk karışımına göre 4 farklı çeşidi vardır. Kahverengi, yeşil, gri ve mavi ile de birlikte anılır.
- Popüler bir renk olmasından dolayı ela rengindeki kontak lensler yoğun ilgi görür.
- En çekici gözlerle ilgili yapılan bir ankette ela, en sevilen göz renkleri arasında ikinci sırada yer aldı. İlk sırada ise yeşil vardı.