Dünyada güç dalında yeşil güce yönelim sürüyor. Güneş ve rüzgar gücüne ek olarak son periyotta yeşil hidrojene ilgi artmış durumda. Geleceğin gücü olarak gösterilen yeşil hidrojen için Avrupa Birliği ve Avrupa’daki güç firmaları yol haritası oluşturdu. Türkiye’de de Enerjisa Üretim, yeşil hidrojen üretimine odaklandı. Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın önderliğinde, Enerjisa Üretim, TÜBİTAK MAM, Eti Maden ve Aspilsan’ın içinde bulunduğu bir yeşil hidrojen platformu oluşturuldu. Enerjisa Üretim’in Bandırma Güç Üssü’nde Türkiye’nin birinci yeşil hidrojen üretim ve depolama tesisi faaliyete geçirildi. Temmuz ayından beri üretim yapılıyor. Yenilenebilir güç kaynaklarından elde edilen elektrik ve Marmara Denizi suyunun elektrolizi ile yeşil hidrojen üretiliyor.
Enerjisa Üretim Genel Müdür Yardımcısı Emre Erdoğan, “Tamamen yeşil hidrojene odaklandık. Bu kapsamda yenilenebilir güç tesislerimizde üretilen elektrikle suyun hidrolize edilmesi sonucunda yeşil hidrojen elde ediyoruz.” dedi.
Enerjisa Üretim, birinci etapta ürettiği hidrojenleri Bandırma Güç Üssü’nde kendi gereksinimleri için kullanılıyor. İlerleyen devirde doğalgazla çalışan türbinlere yakıt olarak belli bir oranda verilmesi planlıyor. Sonraki basamakta ise Bandırma ve yakın etrafındaki sanayi tesislerinin güç muhtaçlığının yeşil hidrojen ile karşılanması hedefleniyor. Hidrojen üretimi için deniz suyu kullanılıyor. Bu sayede içme suyu kaynakları korunuyor.
Yeşil hidrojenin ihraç edilmesi hedefleniyor
Türkiye’deki yenilenebilir güç kaynaklarını ihracata dönüştürmeyi hedefleyen Enerjisa Üretim, yeşil hidrojeni yurt dışına satmayı planlıyor. Ayrıyeten hidrojenden yeşil amonyak elde edilip bunun da ihraç edilmesi hedefleniyor.
Yeşil hidrojenin, gri ve kahverengi hidrojene nazaran bir ölçü daha kıymetli olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Sürdürülebilirliğe odaklanan endüstriciler yüklü olarak yeşil hidrojeni tercih ediyor. Ek olarak yeşil hidrojenin yeşil amonyağa çevirerek bu alanda bir katma kıymet ortaya koymayı amaçlıyoruz” biçiminde konuştu. İhracat tarafında birinci etapta Avrupa’ya açılmayı planladıklarını anlatan Erdoğan, bilhassa Kuzey Avrupa ülkelerinin çevresel hassasiyetlerle ilgili regülasyonları süratli bir biçimde devreye aldığını ve Norveç, Danimarka başta olmak üzere bu bölgelere yoğunlaşacaklarını söyledi.
TÜBİTAK MAM ile yapılan iş birliği sayesinde Türkiye’de birinci kere yerli elektrolizörle hidrojen üretileceğini açıklayan Enerjisa Üretim Genel Müdür Yardımcısı Emre Erdoğan, “TÜBİTAK MAM hidrojen üretmek üzere elektrolizör geliştirecek. Biz de elektrolizörleri Bandırma Güç Üssü’ne kurup, yeşil hidrojen üretip Eti Maden’in hidrojen muhtaçlığını karşılayacağız. Bu türlü bir iştirake geldik, süreçle ilgili protokoller imzalandı. 2023’ün son çeyreğinde birinci kere Türkiye’de üretilen yerli bir elektrolizörle hidrojen gücünü firmalara sunma imkanını elde edeceğiz.” dedi.
Türkiye 1,9 milyon ton yeşil hidrojen ihraç edebilir
İklim değişikliği, global ısınmayla çaba, şirketlerin karbon emisyonunu sıfırlama vizyonları nedeniyle yenilenebilir güce talep artıyor. Talebin karşılanması için yeşil hidrojene yoğunlaşılıyor. Hidrojenin ulaşımda ve sanayi tesislerinde kullanılabiliyor olması, bu güç kaynağının geleceğin güç kaynakları ortasında gösterilmesinin en kıymetli nedenleri ortasında. Yapılan hesaplamalara nazaran Türkiye’de 2050 yılına kadar 1,9 milyon ton hidrojen ihracat kapasitesi bulunuyor. Enerjisa Üretim, bu vizyonla Bandırma Güç Üssü’nde Türkiye’nin birinci yeşil hidrojen tesisini hayata geçirdi.
