Adı genellikle CIA ile anılan ancak aslında bir zehirli mantarın neden olduğu Pont Saint Esprit olayına yakından bakıyoruz.
Özellikle The Last of Us dizisiyle pek çok insan “Acaba Cordyceps gibi zombi mantar türleri insanlara bulaşabilir mi?” sorusunu sormaya başladı. Bu zombi mantarın insanlara bulaşıp bulaşmayacağı hakkındaki bilimsel araştırmaları sizlerle paylaşmıştık. Ancak öyle bir mantar var ki 300 kişilik köyü sadece birkaç günde delirtmeyi başardı.
1951 yılında Fransa’nın Pont-Saint-Esprit köyünde (şu anda bir kasaba olsa da o zamanlar küçük bir köydü) yaşanan bu garip olayda insanlar zombiye dönüşmedi ancak akıl sağlıklarını kalıcı olarak kaybetti. Üstelik tüm bunlara sebep olan mantarla bugün bile rahatlıkla karşılaşabilirsiniz. Hatta farkında olmadan bu mantarı tüketmiş bile olabilirsiniz.
300 kişilik köy halkı ekmek yediği için delirdi
Bu küçük köy halkının insanları, sabah delirmiş bir şekilde uyandı. İlk başta tipik gıda zehirlenmesi belirtileri gösteren köy halkının çok geçmeden halüsinasyonların etkisi altında olduğu ortaya çıktı. Görgü tanıklarının anlattıklarına göre 11 yaşında bir çocuk, büyükannesini boğmaya çalıştı; bazı köylüler kendini ölü veya ejderha zannetmeye başladı.
Hatta içlerinde hayali canavarlarla savaşanlar bile vardı. Köydeki köpekler ve ördekler bile bu ekmeğin etkisi altındaydı. Tabii ki neredeyse tüm köy bu şekilde olunca doktorların ve araştırmacıların ilgisi hemen köye yöneldi, 250 köylü incelenmeye başladı. İncelenen hastalardan 50 tanesinde ileri seviyede akıl hastalığı başladığı tespit edilmiş ve bu kişiler akıl hastanesine kapatılmıştı.
Tabii ki şikayetlerin artmasıyla doktorlar köyde ve köyün çevresinde detaylı araştımalar yaptı ve sorunun köyün ekmek fırınından yayıldığını tespit etti. Az ekmek yiyen köylüler sadece fiziksel şikayetlerde bulunurken çok fazla ekmek tüketen köylülerse akıl sağlıklarını tamamen kaybetmişti.
Tüm köyü ‘ergot mantarı’ delirtmişti
Tahılların arasına karışan Ergot mantarı
Olaydan yaklaşık 3 ay sonra British Medical Journey‘de paylaşılan bir makalede ekmeklerin incelendiği ve ekmeklerin yapımında kullanılan çavdarlarda oluşan ergot mantarı nedeniyle köylülerin delirdiği açıklanmıştı. Ergot mantarı, genellikle buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıl ürünlerine bulaşan ve onların üzerinde yaşayarak bu tahıl ürünlerini “zehirler” ve tahıl ürünlerini tüketen bireylerde ergotizm (halk arasında şeytanın ateşi olarak da bilinir) adı verilen bir hastalığa yol açar.
Mide bulantısı, iştahsızlık, ishal ve fiziksel ağrılar gibi tipik gıda zehirlenmesi belirtilerinin yanı sıra mantarın tüketim miktarına bağlı olarak ağır halüsinasyonlar ve akıl sağlığının kaybedilmesine kadar uzanan mental hastalıklara da neden olan bu mantar, o dönemlerde tedavisi mümkün olmayan hastalıklardan birisiydi.
Halk arasında “lanetli ekmek” olarak anılmaya başlayan mantarlı ekmekleri üreten fırıncı Roch Briand’ın, ekmeklerde kullanılan çavdarların mantarlı olduğunu fark edememesi nedeniyle tüm köyün zehirlendiği iddia edilmiş ve konu kapanmıştı. Ancak daha sonraları bu halüsinasyonlar ve sanrılar devam etti ve ortaya çok farklı iddialar atıldı.
İşin arkasında CIA mi var?
Olayların üzerinden 2 yıl geçtikten sonra mantar tarafından zehirlenen ancak akıl sağlığı yerinde olan köylülerden birisi köy meydanında intihar etmiş ve lanetli ekmek teorileri yeniden konuşulmaya başlamıştı.
Kimi araştırmacılar ekmeğin yanında köyün içme suyunun da zehirlenmiş olabileceğini iddia etmiş ve araştırılmasını önermişti. Ancak tüm Fransa’da ve Avrupa’da duyulan bu olayın ardından vatandaşlar bunun bir CIA deneyi olduğunu iddia etmiş ve CIA’in ekmeklere halüsinojenik bir uyuşturucu olan LSD karıştırdığını iddia etmişti. Bu komplo teorisine bazı araştırmacılar da destek vermiş ve işlenmiş ergot mantarının bu kadar halüsinojenik olamayacağını savunmuş.
Tabii bu noktadan sonra ortaya uçuk kaçık pek çok iddia ortaya atıldı. Bazı vatandaşlar bunun uzaylı deneyleri olabileceğini bile iddia etmişti ancak teoriler ağırlıklı olarak CIA deneyi ve Ergot mantarı üzerinden ilerliyordu.
CIA yetkililerinin kulağına kadar giden bu komplo teorisi, CIA tarafından yalanlanmıştı ancak daha sonraları olayın üstünün kapatılmaya çalışılmasıyla birlikte bu olay da bir CIA komplo teorisine ve efsaneye dönüştü.
Yaşanan bu garip olaydan yaklaşık 60 yıl sonra 2010 yılında bir Fransız gazeteci, Freedom of Information Act (Bilgi özgürlüğü) yasası nedeniyle herkese açık paylaşılan CIA dosyalarının arasında hükümetin Fransa’da düzenlenen LSD deneylerinin kanıtlarını bulduğunu iddia etmiş ve bir ilaç firmasının CIA ile 1950 yılındaki sözde görüşmelerini ifşalayarak olayı yeniden gündeme taşımak istemişti. Ancak ne gazetecinin bulduğunu iddia ettiği CIA dosyaları ne de adı geçen ilaç firmasıyla olan konuşmalar gerçekti.Böylece bu olay da unutulmaya yüz tuttu.
The Last of Us oyununa ve dizisine konu olan Cordyceps mantarının aksine Ergot mantarı her türlü tahıl ürünü üzerinden insanlara bulaşabiliyor ve tüketim miktarına bağlı olarak basit gıda zehirlenmelerinden tutun da ölümlere kadar gidebiliyor.Ancak tabii ki birkaç tane Ergot mantarı tükettiğiniz için delirmeniz pek de mümkün değil.
Düzenli ve uzun süreli tüketim halindeyse siz de Pont-Saint-Esprit köylüleri gibi akıl sağlığınızı kaybedebilirsiniz. Neyse ki günümüzde tahıl üreticileri bu mantarlardan korunması için düzenli olarak ilaçlama yapıyor ve tahıl ürünlerinden un ve benzeri gıdalar üreten firmalar ergot başta olmak üzere tüm tahıl mantarlarına karşı önlemler almış durumda.