Sosyal bilimlere göre yaşlılar gençlerden daha muhafazakâr olma eğiliminde. Peki bunun ardında ne gibi sebepler yatıyor?
Bildiğiniz gibi yaşlı ve genç kuşaklar değerler konusunda her zaman çatışmışlardır. Tipik olarak bu çatışmalar gençlerin daha liberal, yaşlıların ise daha muhafazakâr olmasından kaynaklanır.
Oysa yaşlı insanlar da gençken şimdiki hallerine kıyasla daha liberaldi. Gençler de yaşlandıklarında o dönemin gençleri tarafından muhafazakâr bulunacaklardır. Peki muhafazakârlıktaki yaş faktörünün sebebini ne açıklıyor ve insanlar yaşlandıkça neden daha otoriter ve katı oluyorlar?
Bu durum elbette sadece bize has değil. Örneğin Birleşik Krallık’taki Brexit seçimlerinde gençler Avrupa Birliği’nde kalmayı desteklerken ebeveynlerinin çoğu ise desteklemiyordu.
Avrupa Birliği’nde kalmanın Birleşik Krallık için iyi olduğunun farkında olan gençler, çıkan sonuç hakkında “Brexit, boomer’ların gençlere attığı bir orta parmaktır!” şeklinde durumu özetliyordu.
E tabii ne de olsa gençler bu karar yüzünden ortalama 69 yıl etkilenecekken yaşlılar ise 16 yıl etkilenecek. Olan yine Y ve Z kuşağına olmuştu yani.
Brexit’ten ayrılmayı destekleyenlerin motivasyonu; milliyetçi duygular, kendi kaderini tayin etme arzusu gibi muhafazakâr sebeplerdi. Politikacıların yanlış bilgilendirmelerinden de daha kolay etkilenmişlerdi.
Peki yaşlı insanlar genellikle neden daha muhafazakârdır? Günümüz gençleri de yaşlandıklarında benzer kaderi mi yaşayacak?
Bu durumu etkileyen iki temel faktör var: Kişiliklerinin oluştuğu dönemdeki şartlar ve yaşlanmanın getirdiği fiziksel dezavantajlar. Bilim insanları her iki etkinin de devreye girdiğini gösteren kanıtlar bulmuşlardır.
Doğduğumuz dönemin dünya görüşümüzü şekillendirmede çok önemli olduğuna şüphe yok. Mesela 1800’lerde doğan biri olsaydınız, o dönemde belki de köleliğin normal olduğunu düşünürdünüz. Orta Çağ’da doğsaydınız kadınların cadı olduğuna kolayca inanıp onların yakılmasına göz yumabilirdiniz.
Günümüzde ise kuşaklar arasında eş cinsel hakları, dini inançlar gibi bazı düşünce farklılıkları bulunuyor. Bugün mesela hayvan yemeyi normal buluyorsanız ve yaşlandığınızda da normal bulmaya devam ederseniz belki de gençler tarafından yobaz olarak görüleceksiniz(Bu sadece tahmini bir örnek).
Yani içinde büyüdüğümüz döneme göre farklı bir algıya sahibiz. Bu da oy kararlarımızı bile etkiliyor haliyle. Yaşlıların daha muhafazakâr olmasının asıl sebebi, erken dönem siyasi deneyimlerinin izlerini taşımaları diyebiliriz.
İkinci faktörün etkilerine geçelim: Yaşlanmak, beynimizi etkiliyor elbette; peki, muhafazakârlaşmak da buna dahil mi?
2011 yılında 20.000 yaşlı Alman üzerinde yapılan bir araştırmada ilginç bir bulguya rastlanmış. Ankete katılan Almanların yeni deneyimlere açıklık düzeylerinde yıllar geçtikçe azalma olduğu tespit edilmiş.
Texas A&M Üniversitesinde psikoloji profesörü ve bu çalışmanın yazarlarından biri olan Brent Donnellan; “Eğer 40 yaşında oldukça liberal biriyseniz, 60 yaşında da büyük olasılıkla oldukça liberal olacaksınız ancak diğer 60 yaşındakilere göre hala liberal bir 60 yaşında olacaksınız, ancak 25 yaşındaki bir grupla karşılaştırıldığında daha az liberal olacaksınız.” diyerek durumu özetliyor aslında.
Almanya’da yapılan bu çalışma, uzun vadeli ve boylamsal bir çalışma değil; ancak diğer araştırmalar yaşa bağlı bu değişikliklerin farklı ülkelerde aynı olduğunu ortaya koyuyor ki bu da temel bir sebebin söz konusu olabileceğini gösteriyor.
2009 yılında yapılan bir çalışmada Belçika ve Polonya’da (İkinci Dünya Savaşı sonrası çok farklı tarihlere sahip olan iki ülke) yaş, siyasi eğilimler ve kişilik karşılaştırılmış ve aynı örüntü bulunmuş. Bu araştırmalar birbirini destekliyor.
Yaşlı insanlar gençlere kıyasla daha mı ön yargılı olmaya yatkındır?
Avustralya’daki Queensland Üniversitesinde psikolog olan Bill von Hippel, konuyla ilgili yaptığı deney ve çalışmalarda ilginç bir durum saptamış.
Von Hippel, yaşlıların genellikle ön yargılı düşüncelerini dizginlemek istediklerini görmüş ancak kelimenin tam anlamıyla kendilerini kontrol edemediklerini görmüş ve bunun yaşlanmayla birlikte beyinde meydana gelen bozulmanın bir sonucu olduğundan şüpheleniyor.
Von Hippel, “Pek çok araştırma, yaşlı yetişkinlerin, istenmeyen düşünceleri engelleme becerilerinde kayıplar olduğunu gösteriyor. (…) Yaşlanma, birçok insanı açık fikirli ve özgürlükçü düşüncelere karşı daha olumsuz eğilimli hale getiriyor.” diyor.
Von Hippel’in araştırmasında belirttiğine göre, diğer insanları daha kapsayıcı bir şekilde düşünmek zihinsel çaba -beyindeki ön lobların yönetici kontrolü- gerektirir. Yaşlandıkça ve ön loblarımızın yeteneği zayıfladıkça, niyetimiz ne olursa olsun basmakalıp düşünceleri engelleme yeteneğimizi kaybedebiliriz.
Von Hippel bunu birkaç deneyde göstermiştir. Testlerde yaşlıların daha yüksek düzeyde ön yargı gösterdiğini saptamıştır. Ayrıca yaşlıların, olaylardaki basmakalıp bilgileri hatırlama olasılığının daha yüksek olduğunu görmüştür.
Ek olarak, yaşlı insanların günün ilerleyen saatlerinde daha öfkeli ve tartışmaya meyilli olduklarına dair yayımlanmamış bazı verileri var; bu da yaşlıların, düşüncelerini kontrol etme yeteneklerinin gün boyunca azaldığını gösteriyor. Demek ki çocukken yaşlıların “gürültü yapmayın, topunuzu keserim” demelerinin nedeni bununla ilgiliymiş.
Muhafazakâr, “muhafaza eden” anlamındadır. Yaşlandıkça bir kapanış ihtiyacı hissetmelerinin dışavurumu olarak belli ki kendilerini yeniliklere de kapatmaya meyilli oluyorlar.
Elbette bir dereceye kadar her birey kendine özgüdür, kişilik ve siyasi yönelimdeki değişim ve istikrarın gelişimsel kalıpları hiçbir zaman iki birey için aynı olmayacaktır.
Yaşlı bir birey, genç bir bireyden çok daha liberal de olabilir ancak bu dönemde genç olsaydı kendi yaşlı halini yeterince liberal bulmazdı muhtemelen. Bilimsel araştırmalar bize bunu gösteriyor.