Bazı icatların nasıl bulunduğunu öğrendiğinizde epeyce şaşıracaksınız. Bilim insanlarının çalışmaları sırasında ortaya çıkan ve beklenmeyen sonuçların yapıtı olan birbirinden enteresan buluşları sizler için bir ortaya getirdik
İşte tesadüfen bulunan icatlar;
Fotoğraf
Mucit: Louis-Jacques Daguerre
Tarih: 1838
Kaza: Dağınık laboratuvar dolabı
Bu rastlantısal buluşun nedeni kırık bir termometre…
Louis Daguerre, karanlık odada, gümüş iyodür levhada açığa çıkan imgeyi sabitlemenin yollarını arıyordu. 1938 yılında bir gün, farklı kimyasal unsurların bulunduğu dolabına, daha sonra kullanmak ve temizlemek üzere bozuk manzaralı bir sinema levhası koydu.
Bunu tekrar dışarı çıkardığında imaj belirginleşmişti. Fakat Daguerre, bu garipliğe hangi kimyasal hususun neden olduğunu bilmiyordu.
Bunun üzerine levhaları yerleştirdi ve kimyasal hususları birer birer dışarı çıkarttı. Dolabı boşaltmasına karşın hala aradığı maddeyi bulamamıştı. Sonunda dolabın raflarından birinde, kırılmış termometreden dökülmüş civayı fark etti… Gümüşlü levha üzerine alınan imaj (daguerreotype), çağdaş fotoğrafçılığın başlangıcı oldu… Yerini fakat on yıl sonra negatif ve, olumlu sinema sürecine bıraktı.
Kalp Pili
Mucit : Wilson Greatbatch
Tarih : 1958
Kaza : Yanlış parçayı çıkartması.
Mühendis Wilson Greatbatch, 1958 yılında Cornell Üniversitesi’nde kalp seslerini kaydeden bir aygıt üzerinde çalışıyordu. Yaptığı cihazdan yanlış parçayı çıkaran Wilsongerekli enerjiyi aygıta verdiğinde, icadı olağan bir kalp üzere çalışmaya başlamıştı. Yeni cihazını 1960 yılında bir insanın kalbine yerleştirmeden evvel hayvanlar üzerinde denedi ve ince ayarlarını yaptı.
Dayanıklı Cam
Mucit: Edouard Benedictus
Tarih: 1903
Kaza: Kırılması gereken deney tüpünün yere düştüğünde parçalanmaması
Güvenli camın bulunması, tam da en çok gereksinim duyulan vakitte gerçekleştirildi: Motorlu taşıt çağında…
1903 yılında Fransız kimyager Edouard Benedictus, deney tüpünü laboratuarının yerine düşürdü. Tüp kırıldı lakin dağılmadan tek kesim halinde kaldı. Benedictus, kolodyum ihtiva eden sıvının buharlaşmasından sonra tüpte kalan ince plastik tabakanın parçalanmayı engellediğini anladı.
Bunu not ettikten sonra bu husus üzerine fazla baş yormadı.
Ancak, kaza yapan bir aracın için*deki kızın kırılan camlardan çok feci biçimde yaralanması, bu mevzuyu tekrar gündeme getirmesine neden oldu.
Daha evvelki tecrübesinden esinlenerek iki cam katmanının ortasına selüloz nitrat yerleştirerek üç katlı camı oluşturdu.
Buluşu 1920’lerde otomobillerin ön camlarında kullanılmaya ve otomotiv sanayisinde önemli halde taklit edilmeye başlandı
