Günde iki defa fırçalasak da hijyene özen göstersek de mutlaka dişlerimizde çürükler oluşuyor. Bunun aksine eski dönem insanlarına ait kalıntılarda sapasağlam dişler ortaya çıkıyor. O dönemde sıfır bakımla çürüksüz diş nasıl mümkün olabilir?
Muhtemelen her gün fırçalamanın yanında diş ipine kadar her şeyi kullanıyorsunuz ancak ona rağmen hâlâ çürükler, diş taşları peşinizi bırakmıyor değil mi? Bugün diş tedavileri çok gelişmiş olsa da tarih öncesi dönemlere ait insanların dişlerinin bizimkilerden daha sağlamdı.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, Yontma Taş Devri’nde yaşamış avcı toplayıcı toplulukların dişlerinin, yerleşik yaşam sürmüş olanlardan daha sağlıklı olduğunu ortaya koyuyor. Diş fırçası yok, diş macunu yok. Peki ama bu nasıl olabiliyor?
Tahmin edeceğiniz üzere bunun sebebi tamamen beslenmeyle alakalı.
Avcı toplayıcı olduklarından dolayı avladıkları hayvanları doğal bir şekilde yiyen bu topluluklar, bizler gibi işlenmiş gıda ve şeker tüketmiyorlardı. Aslında bizim dişlerimizi onca bakıma rağmen çürüten şey de bu.
Yapay zekâ ile hazırlandı.
Avustralya Antik DNA Merkezi Direktörü Alan Cooper, konuyla ilgili bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre eski topluluklarda zararlı, hastalığa neden olan bakteri miktarı daha düşüktü ve diş eti hastalığına yakalanma riski de doğal olarak aynı ölçüdeydi. Ancak her şey çiftçilikle başladı.
Cooper; et, kuruyemiş ve sebzelerden tahıl ve şekere geçişin ağzımızda hasara yol açtığını öne sürüyor. Araştırmasında ise bu durumu şu cümlelerle anlatıyor:
“Araştırmacılar, tarih öncesi insanlar avcılık ve toplayıcılıktan çiftçiliğe geçerken karbonhidratları kullanmada özellikle etkili olan bazı hastalık yapıcı bakteri türlerinin, insan ağzındaki diğer dost bakteri türlerine galip gelmeye başladığını buldu. Sanayi Devrimi sırasında işlenmiş un ve şekerin eklenmesi, durumu daha da kötüleştirdi.”
Aslında diş fırçalamak o kadar da hijyenik değil mi?
İspanya’daki Alcala de Henares Üniversitesinden Miriam Cubas’a göre; Yontma Taş Devri’nde avcı toplayıcı insanlar, sadece kara hayvanlarının etlerini tüketerek besleniyorlardı.
Bu beslenme şeklinin, o dönem insanlarının dişlerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olduğunu ifade ediyor. Cubas, yerleşik hayata geçildikten ve tarımın başlamasından sonra yaşamış olduğu tespit edilen insanların iskeletinde bulunan dişlerin çürüklerle dolu olduğunu gözlemlediklerini belirtiyor.
Bu duruma ek olarak “diş fırçalamak aslında zararlı mı?” sorusunu da ortaya çıkarıyor. Hemen cevaplayalım. Hayır, zararlı değil ancak ağzımızda zararlı olduğu kadar yararlı bakteriler de bulunur. Diş ipi, macunlar ve türevi maddeler, zararlı bakterileri yok ederken dişlerimizin sağlığını koruyacak bakterileri de yok ediyorlar.
Sonuç olarak tarıma geçişin insanların günlük beslenme alışkanlıklarına karbonhidrat, tahıl ve şekerin eklenmesiyle diş sorunları ortaya çıktı. Beslenme alışkanlıklarımız değiştikçe ağız sağlığımız da önemli ölçüde etkileniyor. Ama gün geçtikçe daha olumsuz bir etki…
