Bir grup araştırmacının, gezegenimizdeki suyun kaynağının ne olabileceğine dair yeni bir teorileri var.
Dünya’nın sahip olduğu suların kaynağı, bilim insanlarında yıllardır araştırılıyor. Ancak bu konuda şimdiye kadar yürütülen çalışmalar, kaynağa yönelik farklı noktalara işaret etti. Yani gezegenimizdeki suyun kaynağının ne olduğuna dair tek bir kesin cevabımız yok.
Verilen en kritik cevaplardan biri ise gezegenimizdeki suyun büyük bir kısmının kuyruklu yıldızlarla yıldızlararası boşluktan taşınan sudan oluştuğu bilgisi. Bu bilgiye ulaşmamızı sağlayan şey ise Dünya üzerindeki suların bir kısmının ‘Güneş’ten bile yaşlı’ olduğunun tespit edilmiş olması. Bu da haliyle suyun bir kısmının Güneş Sistemimiz dışından gelmiş olması gerektiğine işaret ediyor.
Fakat yeni bir araştırma, kaynağın kuyruklu yıldızlar olmayabileceğine işaret ediyor;
Kopenhag Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, gezegenimizin oluşum sürecini daha iyi anlayabilmek için 60’tan fazla farklı göktaşı ve gezegenin izotopik bileşimini analiz ederek, Dünya ve Mars gibi kayalık gezegenler ve diğer gök cisimleri arasında genetik ilişkiler kurdular. Elde edilen sonuçlarla oluşturulan senaryo, Dünya’nın tahmin edilenden çok daha hızlı oluşmuş olabileceğini gösterdi.
Buna göre Güneş henüz genç bir yıldızken ve etrafında gezegenlerin içinde büyüdüğü bir disk varken, Dünya diskin içerisindeki tüm tozları da içine çekerek büyüyordu. Bu büyüme sırasında diskte yer alan buzlu parçacıklar da Dünya tarafından ’emildi’ ve su da gezegenin bir parçası oldu.
“NASA, Uzaylıları Kabul Etti” Paylaşımları Viral Oldu: İşin Aslı Böyle Değil!
Bu araştırmadan elde edilen sonuçların gezegenlerin oluşumu ve suya sahip gezegenlerin tespitinde önemli veriler sunacağı düşünülüyor. Suyun kaynağının şans eseri oradan geçen bir kuyruklu yıldız yerine oluşumdan itibaren var olan bir durum olmasının ise çok daha tutarlı bir veri olacağı ifade ediliyor. Ancak tabii ki konu daha fazla araştırma da gerektiriyor.