Şimdiye kadar meydana gelmiş ve gelecek olan her olayın, film makarasındaki kareler gibi donup kaldığı bir dünya hayal edebilir misiniz? İşte blok evren teorisi tam olarak bunu savunuyor.
Hayatımızın her anı, uzay-zamanın içindedir. Doğumumuz, yaşamımız, ölümümüz… En azından blok evren teorisine göre öyle. Daha iyi açıklayacak olursak; blok evren teorisine göre evren, herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde meydana gelen her şeyden oluşan devasa bir bloktur.
Geçmiş, şimdi ve gelecek kavramlarının eşit derecede gerçek olduğunu savunan blok evren teorisine göre zaman dilimleri, evrende aynı anda var olur. Bu da bizi zamanda yolculuk fikrine götürür. Gelin, kafanızı biraz daha karıştıralım.
Evreni bir blok olarak hayal edelim.
Bloğun en sol kısmını evrenin başlangıcı (Büyük Patlama), en sağını ise evrenin sonu (kıyamet) olarak düşünelim. Geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman dediğimiz; yaşanmış, yaşanmakta olan ve yaşanacak olan her şey bu iki taraf arasında gerçekleşmiş ya da gerçekleşecek anlama gelir.
Blok, olaylarla doludur. Bu olayların blokta olduğu yer, uzay-zamandaki konumlarını temsil eder. Doğum, ölüm, bu içeriği okurken içinde bulunduğunuz zaman… Hepsi, bu bloğun bir yerindedir.
Blok evrende zaman geçmez.
İçinde bulunduğumuz zaman “şu an”, geçmiş “dün” ve “gelecek” yarın gibi düşünürüz. Ayrıca şimdiki zaman, değişim geçiriyor gibi görünür. Kısacası bizim açımızdan zaman geçiyor gibi görünür. Ancak blok evren teorisine göre zaman akmaz.
Belirli bir şimdiki an yoktur ve “geçmiş” ile “gelecek” anlar görecelidir. “Burada olmak” eylemini düşünün. Siz bunu okurken sizin “burası” benimkinden farklı olsa da “buradayım” diyebilirsiniz. İşte blok evren teorisinde “şimdi” hakkında konuşmak, tıpkı “burası” hakkında konuşmak gibidir.
Bir örnek vererek açıklayalım:
Dün, size kahve içmeye gelen arkadaşınıza “Sonunda buradasın!” diyebilirsiniz. Aynı şeyi, yüzlerce yıl önce bir başkası da demiş olabilir. İkisi de doğrudur çünkü şimdi hakkında konuşmanın tek anlamı, zaman içinde bulunduğunuz yer hakkında konuşmaktır. Her zaman, nerede olursak olalım; herkes şu anda bulunur. Tıpkı herkesin “burası” dedikleri yerde bulunması gibi.
Blok evren teorisine göre zamansal ilişkiler vardır.
Zamansal ilişkiler, herhangi birinin nerede olduğuna bakılmaksızın geçerlidir. Örneğin bir dinozor, blokta kedinizden daha önce yer alır. Dinozorla kediniz arasındaki bu ilişki, önce ya da sonra yer almasına bakılmaksızın geçerlidir.
Geçmiş ve gelecek fikri de bu şekilde anlamdırılır. Nasıl ki “şimdi”, bulunduğumuz zamanda konumlanıyor, geçmiş de daha erken herhangi bir zamanda konumlanır.
O hâlde, zamanda yolculuk yapabilir miyiz?
Zaman, uzaysal boyutlara çok benzeyen başka bir boyutsa zamanda yolculuk yapabiliriz ancak tabii ki işler bundan çok daha karışık. Blok evren teorisine göre uzay-zamandaki solucan deliklerini kullanarak geçmişe yolculuk yapabiliriz. Ancak geçmişte bir değişiklik yaratamayız çünkü geçmiş, şimdi ya da gelecekten farklı değil.
Zaman göreceli olduğu için bizim için geçmişte olan, başkası için gelecek olacaktır. Yani geçmişe yolculuk yaptığımızda başka birinin geleceğine gitmiş oluruz. Bu da geçmişin, şimdiden farklı olmayacağı anlamına gelir.
Devreler yandıysa özet geçelim.
Geçmişe gidersek geçmişin bir parçası oluruz. Daha da önemlisi, her zaman geçmişin bir parçasıydık. Bloktaki olaylar, her zaman orada ve değişmezler. Yani bir zaman yolcusu olarak birdenbire geçmiş bir zamanda ortaya çıkılmaz. Her zaman o geçmiş zamanda bulunulur.