Biri size adınızla seslendiğinde bir anda dikkat kesildiğinizi fark etmiş miydiniz? Bu içerikte, bunun sebebini bilimsel çerçevede açıklayan çarpıcı araştırmanın sonuçlarını paylaşıyoruz.
Literatürde yer alan “Brain Activation When Hearing One’s Own and Others’ Names” (Kendi ve Başkalarının İsimlerini Duyduğunuzda Beyin Aktivasyonu) isimli önemli bir çalışma ilgi çekici sonuçlara ulaştı.
Araştırmanın amacının, bireylerin kendi isimlerini duyduklarında beynin hangi bölgelerinin aktive olduğunu belirlemek olduğu ifade ediliyor.
Öncelikle metodolojiyi incelemekte fayda var.
Çalışmada fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) kullanılarak katılımcıların beyin aktiviteleri inceleniyor.
Araştırmada, 22 ile 32 yaş aralığındaki erkek bireylere kendi isimleri ve diğer kişilerin isimleri dinletiliyor ve bu süreçte beyinlerinde gerçekleşen aktivasyonlar gözlemleniyor.
Peki bulgular neyi işaret ediyor. Kendi ismini duyan kişilerin beyinlerinin sol orta frontal korteksinde güçlü bir aktivasyon gözlemleniyor.
Bu bölge, beynin kendimizle ilgili bilgileri işlediği bir merkez olarak tanımlanıyor.
Yani, kendi adımızı duyduğumuzda bu bölge özellikle aktif hâle gelerek kişinin kendini tanıması ve “Bu benim!” demesiyle sonuçlanıyor.
Araştırmacılar bu bulguyu, beynimizin kendi adımızı duyduğunda bizi bize hatırlatan bir tepki vermesi şeklinde yorumluyor.
Ek olarak kendi ismini duyan katılımcıların, işitsel bilgilerle ve sosyal durumlarla ilgili olan sol üst temporal kortekslerinde de belirgin bir aktivasyon gözlemleniyor.
Yani bu durum, kendi adımızı duyduğumuzda bu bölgenin aktifleşmesinin adımızın sıradan bir ses değil, bizim için özel bir bilgi olduğunu beyne ilettiği şeklinde yorumlanıyor.
Başka bir deyişle, beynimizin adımızı diğer seslerden ayırarak bu sesi özel olarak işlediği belirtiliyor.
Ayrıca, katılımcılar kendi isimlerini duyduklarında, beynin görsel işlemeyle ilişkili bölgeleri olan cuneus ve fuziform girusta da aktivasyon gözlemleniyor.
Bu bulgu, ilginç bir şekilde, adımızı duyduğumuzda sadece işitsel değil, aynı zamanda görsel ve diğer bilişsel süreçlerin de devreye girdiğini gösteriyor.
Araştırmacılar bu durumu, adımızın bizim için o kadar tanıdık ve kişisel bir bilgi olması sebebiyle beynimizin ismimizi işitsel olarak duyduğunda adımızı bir tür görsel anımsamayla da ilişkilendirdiği şeklinde yorumluyor.
Peki diğer isimlere karşı durum nasıl?
Katılımcılar başka isimleri duyduğunda beyinlerinin farklı bölgelerinin aktifleştiği, ancak kendi isimlerini duyduklarında beyinlerinin belirli bölgelerinin daha yoğun bir şekilde çalıştığı görülüyor.
Yani, kendi adımızı duyduğumuzda beynimizin daha fazla bölgesinin daha güçlü bir şekilde aktive olduğu görülüyor.
Özetle, bu bulgu, adımızın beynimizin benlik algısıyla doğrudan bağlantılı ve sosyal iletişimde önemli bir yer tutan bir bilgi olarak işlendiğini kanıtlıyor.
Tabii her bilimsel araştırmada olduğu gibi bu araştırmanın da bazı kısıtları olabileceğini ve kendi örneklemi kapsamında genelleştirmenin doğru olacağını hatırlatarak içerimizi noktalayalım.