Modern tıbbın en çarpıcı başarılarından biri olarak kabul edilen kalp nakli işlemlerinde sandığınız gibi sadece doku ve kan uyumu gibi şartlar aranmıyor. Cinsiyete de bakılıyor. İyi ama neden?
Her yıl yaklaşık dünya üzerinde 5 bin kalp nakli yapılırken nakledilen kalplerin neredeyse 4’te 3’ü erkeklere ait. Kadınların kalbi kalp değil mi?
Nadiren de olsa kadın kalbi erkeklere nakledilebiliyor ancak bunda da birçok farklılıklar ortaya çıkıyor. Kalp naklinde ortaya çıkan cinsiyetin rolünü öğrendikten sonra erkeklerin kalbine edilen lafları geri alabilirsiniz.
Tahmini kalp kütlesi sebebiyle kadın ve erkek ayrımı ortaya çıkıyor.
Kalp nakillerinde cinsiyet, hastanın sonuçları üzerinde etkili olabilecek önemli bir faktör. Yapılan araştırmalar, kadın ve erkek kalpleri arasında boyut ve yapısal farklılıklar olduğunu gösteriyor.
Genellikle kadın kalpleri, erkek kalplerine göre daha küçük oluyor. Bu da bir kadın kalbinin erkek hastaya nakledilmesi durumunda, kalbin yeterli kan pompalayamayacağı anlamına gelebiliyor.
Organ naklinde boyutlandırma konusunda vücut ağırlığı da dahil ediliyor. Vücut ağırlığı ve kalp büyüklüğü arasında doğrudan bir bağlılık oluyor. Örneğin bir kadın kalbinin, geniş ve kilolu bir erkeğe nakledilmesi genellikle tercih edilmiyor.
Hormonal farklılıklar da donör seçiminde etkili.
Kalp sağlığının kadın ve erkeklerde farklı işlemesi, nakil seçiminde bir diğer etmen. Kadınlar, kalp hastalıklarına karşı daha dirençli olabilirler. Kadınların genellikle daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmalarını da eklersek bu farklılıklar nakledilen kalbin, işlevselliğini ve uzun vadeli sağ kalımını etkileyebiliyor.
Ölüm riski artabiliyor.
Amerikan Kalp Derneği toplantısında, karşı cinsten bir donörden yapılan kalp nakli sonrasında ölüm riskinin, donörü aynı cinsiyetten olanlara kıyasla yüzde 15 daha yüksek olduğu belirtildi. En düşük hayatta kalma oranı ise bir kadından erkeğe yapılan kalp nakli.
Ancak bu konuda erkeklerin kalbi daha işlevsel. Çünkü erkek donörden kadına yapılan nakil sonrasında organ reddi yaşama olasılığı, kalbin bir kadından alınmasına göre daha fazla değil.
Tabii ki tek şart cinsiyet değil.
Özellikle kalp naklinde cinsiyet ön plana çıksa da naklin yapılabilmesi için başka etmenlere de bakılıyor. Alıcı ve donörün kan grubu, genel sağlık durumları ve nakil öncesi/sonrası bakım kalitesi bulunuyor.
Sonuçta kalp nakillerinde cinsiyet farklılıkları, organ uyumu ve bağışıklık sistemi tepkileri gibi bir dizi karmaşık biyolojik ve tıbbi faktörden etkileniyor. Bu yüzden de organ nakli sıralamasında kalp, diğer organlara göre daha düşük seviyede kalabiliyor.
Ancak tüm bu sorunları aşmak ve kadın kalbinin de erkeklere nakledilip en iyi sonuçları sağlamak amacıyla sürekli olarak araştırmalar ve geliştirmeler devam ediyor.