Futbolcular maçlardan önce, sonra veya maç esnasında sakatlanarak sağlık ekiplerine ihtiyaç duyabiliyor. Bu gibi durumlarda uzun süre sahalardan uzak kalacağını düşündüğümüz oyuncular şaşırtıcı şekilde kısa sürede sahalara dönebiliyor.
Futbolda, tüm sporlarda olduğu gibi darbeye bağlı ya da zorlanma sebebiyle istenmeyen durumlar yaşanıyor ve sakatlanmaların çoğunluğu bacak, ayak ve kafa bölgelerinden gerçekleşiyor. Sporcuların doksan dakika boyunca zorladıkları kas, kemik ve lifler sonuç olarak tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyabiliyor.
Bugün ciddi yaralanmalarla karşılaşıldığında problemi kısa sürede çözen tedaviler uygulanabiliyor olsa da sağlıklı bir iyileşme için zamana ihtiyaç duyuluyor. İyileşme zamanını değerlendirebilme amacıyla da tedaviyi hızlandıran iğneler uygulanabiliyor. Kısa vadede ağrıyı dindiren bu iğnelerin kullanımı ise uzman ekibin ve sporcunun kararlarıyla belirleniyor.
Yeşil sahalara hızla dönen sporcular, kariyerlerini tehlikeye atıyor olabilirler mi?
Oyuncuların sezonun en yoğun olduğu anda sakatlanması durumunda sporcu ve takım için en hızlı ve sağlıklı çözümler düşünülüyor. Sporcunun tedavisinde tüm değerleri kontrol ediliyor ve iyileşmenin çok uzun olabileceği süreçlerde, bazı riskler kabul edilebiliyor.
Bölgeye hızla müdahale eden iğneler maalesef maça çıkıldığında acısız bölgenin tekrar zarar görme riskine kapı açabiliyor. Henüz iyileşme sürecinde olan bölgenin yeniden zorlanması ise kalıcı hasarlara bile yol açabilecek riskler bulunduruyor. Futbolcunun ve uzmanların birlikte verdikleri kararlarda bu gibi risklerin tamamı değerlendiriliyor.
Değerlendirilen risklerin kabul edilip oyuna devam edilmesi ise bizlere “Gerekli mi?” sorusunu sorduruyor.
Sporcuların bireysel olarak kullandığı ilaçları ve kamuoyuna spor kulüpleri tarafından paylaşılmayan sağlık uygulamaları bulunuyor. Doktor-hasta gizliliğindeki gibi paylaşılmaması gereken bilgiler var olsa da kulüpler aralıklarla sporcuları hakkında sağlık raporları yayınlıyor.
Futbolcuların birlikte çalıştığı spor alanında uzmanlaşmış doktorlar bulunuyor ve sağlık raporlarında belirtilmese de sporcunun kariyeri boyunca özenli bir çaba devam ediyor.
Futbolcular arasında yapılan kısıtlı araştırmalar bize çok büyük bir çoğunluğun herhangi bir doping etkisi olmayan kortizonlu ağrı kesici ilaçlar kullandığını gösteriyor. Aspirin’in de içinde olduğu bu ilaç grupları, oyuncunun maça ağrısız dönmesini sağlıyor.
Tedavinin büyük bir kısmının yaralanmanın boyutuna göre değişebileceğini unutmamalıyız.
İğneleri; tedavi eden, ağrıyı kesen ve ikisini de aynı anda yapan ilaçlar olarak kendimizce gruplara ayırabiliriz. Bahsedeceğimiz iğnelerin tedaviye yardımcı, yaralanmaların genelinde kullanılan ilaçlar olduğunu bilmeliyiz.
Ağrı kesici ve iltihap önleyicilerde NSAID (Analjezik ve steroid olmayan antiinflamatuvar) ilaçlar tercihlerde başı çekiyor. Erken tedavide ise PRP adı verilen trombosit bakımından zengin iğneler ve kortizonlu ilaçlar gözümüze çarpıyor.
Geçtiğimiz haftalarda Icardi de benzer bir sakatlıkla karşılaşmıştı.
Trendyol Süper Lig’in 9. haftasında Galatasaray ve Beşiktaş arasında oynanan derbide sarı-kırmızılıların 30 yaşındaki forveti Mauro Icardi, yaşadığı bir sakatlık sonrası sahadan topallayarak ayrılmıştı.
Sevenlerini korkutan sporcu, Ferhat Göçer’i bile harekete geçirmişti. Göçer’in, gömleğini giyip göreve geçmeye hazır olduğunu belirten tweet’i gündeme oturmuştu.
Galatasaray Spor Kulübü, sporcunun sağ ayak bileğindeki dış tendon grubu ve destek dokusunda hasar ve kanaması olduğunu belirtmişti. Teknik Direktör Okan Buruk, Beşiktaş maçından üç gün sonra Bayern Münih karşılaşmasına çıkan oyuncunun takımla antrenman yapamadan bireysel olarak çalıştığını ve büyük çaba gösterdiğini açıklamıştı.
Takımın doktoru Yener İnce de açıklamalarında sporcunun ağrısının çok fazla olduğuna, neredeyse ameliyata alacaklarına ve iğne ile oynadığına değinmişti.
Ağrıyı azaltmayı ve sporcunun tedavisini hızlandırarak maça dönmesini sağlayan bu iğnelerde en büyük risk, tendonların zayıflaması.
Tedavi sürecinde antrenman yapamayan Icardi, maçlara çıkarak sakatlığının uzaması veya kalıcı bir hasara yol açabilmesi konusunda riske girmişti. Ancak tabii ki bu riski sağlık ekibinin ve kendisinin yaptığı değerlendirmeler sonucunda almıştı.
Hürriyet Spor Arena’ya konuşan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Cem Coşkun Avcı, Icardi’nin antrenmansız bir şekilde maçlarda bulunmasının ve iğnelerin uzun vadede kullanımının riski arttırdığından bahsetmişti.
Arjantinli oyuncunun sakatlık sonrası iğne ile çıktığı 5 maçta performansı da negatif yönde etkilenmişti. Icardi, lige verilen milli maç arası sayesinde dinlenme ve iyileşme fırsatı yakaladı.
Bu kararı vermek başınızı ağrıtabilir.
Bizlere etkileyici gelen kısa sürede toparlayan iğneler, profesyonel futbolcular için riskli tercihler olabilmektedir. Profesyonel branşlarda, maçlara çıkmanın oyuncu ve uzman ekibin ortak kararlarıyla verildiğini ve risklerin boyutuna göre belirlendiğini artık biliyoruz.
Yeni bir pencereden bakarsak; maçlara katılarak psikolojik olarak da iyileşen futbolcuların performans değişimleri takım için bir risk olabilir mi? Düşüncelerinizi bekliyoruz.